Gazetemiz yazarı Ayşegül Özdemir’in bu haftaki köşe yazısı…
“Günaydın Çocuklar!”
“Günaydın Öğretmenim.”
Bugün öğretmenler günü.
Öğretmen olmak ne demekti?
Fedakarlıktır,
Güler yüzlü olmaktır,
Hayatlara dokunmaktır,
Dünyanın tüm renklerini çocuklarla birlikte keşfedebilmektir.
Ve sayısız birçok şey…
İlkokul sıralarında biraz heyecan, biraz korku, biraz sevinç ile tanıştığımız, kalem tutmayı, fasulye ve çubuklarla sayı saymayı öğreten, okulda anne ve babamız olan öğretmenimizdir.
İlkokul öğretmenimiz asla ve asla unutulmaz, unutmak mümkün mü? İlk harflerimizi öğreten, ilk şiirimizi ezberleten ilk karnemizi veren, o ağlarken sulu gözlerimizin çilesini çeken fedakâr öğretmenimizdir.
Ardından lise öğretmenlerimiz onların yeri de ayrıdır elbet. Öğretmenim yerine “hocam” diye seslendiğimiz ders yaptığımız, kah ağlayıp kah güldüğümüz bizleri kollayıp sarmalayan öğretmenimizdir.
‘Öğretmen nedir’ diye sorsalar saatlerce düşünürüm. Çünkü tarifi olmayan izah edemeyecek kadar sayısız kelimeler.
Öğretmen güler yüzlü biri olarak mı, yoksa asık suratlı biri olarak mı sınıfa giriyor, çok önemlidir. Öğretmenin sınıfa girdiği anı düşünün. Sınıfın kapısı kapandığında bambaşka bir dünya başlamıştır. Özellikle ders yılı başladığında öğrencilerin gözleri öğretmeninin üzerindedir. Bu yüzden öğretmenin iletişim bilincin canlı tutması gerekmektedir.
İlk sınıf anımı sizlerle paylaşmak istiyorum:
İlkokul 1. Sınıf okulun ilk günü heyecanlı, meraklı ürkek gözlerle etrafıma bakıyorum. Sınıfta oturuyoruz. Bazı öğrenciler annesini özlemiş bazıları eve gitmek istiyor. İlk günüm diken üzerinde oturuyorum. Kapı açıldı, beyaz gömlekli siyah pantolonlu sevgili B. Y. öğretmenimiz içeriye girdi. Güler yüzlü, sevecen nazik. Ne yalan söyleyeyim kanım ısınmış, çok sevmiştim.
Eminim sizlerin de benzer anılarınız vardır.
Öğrencilik hayatım boyunca onlarca öğretmenin bilgisinden faydalandım. Bahsettiğim öğretmenim bir başkaydı. Öğretmenim bir bakar mısın? dediğimde koşup yanıma gelen. Bana verdiği o değer o mücadele.
Eli öpülesi öğretmenler sizleri bugünlere getiren ve bu mesleği sizlere sevdiren baş öğretmen MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ‘ÜN VE TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN”


HİKAYELERLE ANLATILAN DİN
KOVBOY FİLMLERİ GERÇEK Mİ OLUYOR?
İSTANBUL’DA HER YIL YAPILAN GELENEKSEL MEMLEKET GÜNLERİNİN HİÇBİR ETKİSİ YOK
HABİL YA DA KABİL OLMAK