İktidar partisinin bütün milletvekilleri, Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşurken nitelikten bahsetmek yerine hep hikayeleri anlatır.
Bende bir hikaye anlatayım:
Eli kesilen bir adam, arkadaşlarıyla hastaneye gider.
Ben şurada bir pansuman yaptırayım der.
İçeri girince karşısına iki kapı çıkar.
Birinde HASTALIKLAR, diğerinde YARALAR yazılıdır.
YARALAR kapısından girer.
Yine önünde iki kapı vardır.
Birinde KAS, ötekinde KEMİK yazılıdır.
KAS kapısından girer.
Yine iki kapı.
Birinde ÖNEMLİ, ötekinde ÖNEMSİZ yazılıdır.
Yarasına bakar, ÖNEMSİZ yazan kapıya yönelir.
Kapıyı açmasıyla kendini sokakta bulur.
Sokakta bekleyen arkadaş sorar; nasıl iyi baktılar mı, tedavi oldun mu?
Yaralı adam yanıt verir.
Hayır tedavi olamadım ama organizasyon çok iyi.
İşte bizim Sağlık Bakanlığımızda da teşkilat iyi ama tedavi olmak zor.
Bina, ambulans, ilaç, bir sürü şey var, insanlar binalara ulaşabiliyor ama kaliteli ve güven veren sorunsuz tedavi ulaşamıyor.
Sağlık bir bilimdir, partiler ve siyaset üstüdür. Zira hastalıklar ve ölüm adildir; Cumhurbaşkanı, kral, milletvekili zengin, fakir, genç, yaşlı ayırmaz, herkese eşit davranılır.
O nedenle…..
Ekonomik sıkıntı içindeki, batma noktasına gelen üniversite hastanelerine destek olmalı. Üniversite hastaneleri kurtarılmazsa sağlımızın geleceği ve gelişmesi çok tehlikede…
Sosyal Güvenlik Kurumunun hastaneler üstündeki mali taciz ve tehditleri bir an önce sona erdirilmelidir.
İhtiyaç duyulan hekim ve diğer sağlık personeli için gerçekçi planlamalar yapılmalı. Bu devirde mecburi hizmet bir dayatmadır. Bir an önce kaldırılmalıdır.
Kamu Hastaneleri Kurumunda masa başına gönderilen, küstürüldüğü için hastanelerden ayrılan nice yetişmiş uzman, tekrar sağlık hizmetine kazandırılmalı.
Atamalarda siyasi ayrımcılığa, İl başkanlarının torpiline son verilerek liyakat sistemi esas olmalı. Zira bir gün acil servise gittiğimizde ameliyatları bu il başkanları yapmayacak, mutlaka hekimler yapacağını unutmamamız gerekir.
Sağlık kurumlarında taşeron işçi yerine, sağlık eğitimi almış ebe, hemşire ve iş bekleyen binlerce tıbbi sekreteri kadroya almalı çünkü sağlık, kalite, dikkat ve eğitim isteyen bir alan.
Sağlık meslek liselerine bir düzen, bir kalite ve sınır getirilmeli. Sağlık çalışanlarının güvenliği önemsenmeli. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak sağlıkta şiddet cezaları artırılmalı.
Her seçim öncesi vaat edilen sağlık çalışanlarına maaş, özlük haklarına yönelik iyileştirme yapılmalı. Defalarca söz verilen sağlık çalışanlarının yıpranma payı bir an önce hayata geçirilmeli. Eş durumundan atamaları yapılmalı.
Uygar ve sosyal bir devlet her şeyi bırakabilir ama sağlık, eğitim, güvenlik gibi temel konular asla müteahhitlere bırakılamaz. Hepimize sağlıklı günler dileğiyle kalın sağlıcakla!