Bugün öğretmenler günü, başta baş öğretmen Atatürk olmak üzere bütün öğretmenlerimizin gününü kutlar, ebediyete intikal etmiş olanlara Allah´dan rahmet dilerim.
Özellikle bugün bütün öğretmenlerimizi en güzel sözlerle anıp, onlara minnetimizi ifade edeceğiz. Peki bir öğretmen neden gereklidir. Okullarda verilen bilgi başka yollardan elde edilebilir olmasına rağmen öğretmen ebeveynler çocuklarını neden okula gönderir ve yine bir öğretmene emanet ederler. Dahası Atatürk Cumhuriyet´in fikri, vicdanı ve hür neslini neden öğretmenlere emanet etmiştir. Bir öğretmenin esas görevi nedir? Nasıl ki dans eylemi bir dansçıyla mümkünse öğretmenlik mesleği de okulla mümkündür. Peki okul neden gereklidir ve bir okul bir ev olabiliyorken bir ev neden okul değildir. Evde verilmeyen ama kendisi salt bilgi olmayan nedir?
İnsanın en önemli özelliği onun “değer” üreten bir varlık olmasıdır. Değer, sadece insan eliyle ve yine insan için, doğada olamayan bir şeydir. Doğa değerlidir ama bir değer değildir. İnsan varlığının en büyük değeri ise “devlet” tir. Büyük filozof Immanuel Kant ‘insanın en büyük başarısı devlet kurabilmesidir’ demiştir. Devlet tek başına bir anlam taşımaz, onun zımni anlamı “yasa” dır. İnsan, bir değer olarak, yine kendisi için altında yaşayacağı ve bütün insanları kapsayan yasalar üretir. Doğada yasa yoktur, orada tekdüze bir güç hakimdir, yasa insan doğasına aittir. İnsan sadece yasa üretmez, bu yasalarla güvence altına alınan başka değerler de üretir; özgürlük, eşitlik, hak, hukuk gibi. İşte öğretmenler burada devreye girerler. Onlar kurumsal bir yapı içinde, yani okulda, bireysel olanı toplumsal yaparlar. ‘Ben’, okulda öğretmeler aracılığı ile ‘biz’ olur. Okul esas olarak ‘değerin’, ‘yasanın’ öğretildiği yerdir. Bu iş kurumsal ve herkes için eşit ölçülerde yapılır. Bir ebeveyn evde çocuğuna değerleri öğretebilir ancak bunlar sadece öğüt olarak kalırlar. Ebeveyn ‘nasıl’ ı açıklar, okul ‘neden’ i öğretir. Okuldaki birey ‘ben’ değil ‘biz’ dir. Öğretmen ‘öznel’ den ‘kamusal’ a dönüşün anahtarıdır. İnsan ancak bir öğretmen aracılığı ile ve okulda kamusal bir varlık olur.
Okul bir nehir yatağı gibi öğretmense bu yatağın suyu gibidir. Hiçbir nehir yatağında köşeli taş yoktur, su bütün taşları yontar ve çoğunlukla bundan taşın da haberi olmaz.
Öğretmenler bizin baş tacımız, olmazsa olmazımızdır.