Fatsa Söz Gazetesi / Fatsa'dan Güncel ve Özgün Haberler

SAFSATA

SAFSATA
Dadyan Arslan ÇIĞTAY( dadyanarslan@gmail.com )
10 Ocak 2024 - 10:41

Düşünüyorum, muhakeme ediyorum, tartıyorum, kıyaslıyorum.

Bir yerde hata var. Bir çok yerde hata var.

Bize anlatılmayan, gösterilmeyen, öğretilmeyen bir Atatürk var.Tarihi okurken veya anlamaya çalışırken, bir tek kendi coğrafyamızı değil, dünyada benzer olaylar oluyor mu veya olmuş mu? onlara da bakmak gerek.

Hanedanlıkların yıkılışının halkların üzerinde psikoljik algı yönetimiyle başladığını, Avrupa’nın Hasta adamı Osmanlı’ ifadesinin ‘Asya’nın Hasta adamı Çin’ olarak da ifade edildiğini görünce anladım…

Yeniçeri ocağının bombalanmasıyla Samurayların ortadan kaldırılmasını tarihsel süreçte benzerliklerden biri olduğunu,

Harf inkılabının Japonya ile hemen hemen aynı zamanda yapılmaya çalışıldığını belirledim. Aynı şekilde kılık kıyafet inkılabının da. Ancak bir gerçek var ki, bu bilgiyi öğrendikten sonra kafamdaki bir çok şey değişti.

Bizim mahalle Ulu Hakan Sultan II. Abdulhamid Han’ın tarafında, onu tahtan indiren zihniyetin karşısındadır. Ulu hakanımızla alakalı herkesin bir sözü, eleştirisi, fikri bulunmakta iken, bazıları ulu hakan yerine Kızıl Sultan ifadesini tercih ederken, yaşadığı dönemin en meşhur ve popüler subaylarından birisi olan Mustafa Kemal’in, hiç bir şekilde Ulu Hakan’ı eleştirmemesi, olumsuz bir tane düşüncesinin olmaması dikkatimi çekmişti. Abdülhamid ve Atatürk konusuna şöyle bir göz gezdireyim dedim. Enteresan iki bilgiyle karşılaştım. Sultan’ın tahttan indirildikten sonra tecrit hayatı yaşadığı, ikamet ettiği, Selanik’teki evinde, yanında kalan, dışarıyla iletişimini sağlayan kişi Salih Bozok tu. Selanik düşman eline geçtikten sonra Ulu Hakan Sultan Hamid, Selanik’ten İstanbul’a, Beyler beyi sarayına intikal ettirildi.
Burada da, sarayın bahçesinde bulunan, Abülhamid’i bekleyen, şehzadelerle oyunlar oynayan kişi ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk dür.. Bu iki bilgiyi edindikten sonra Atatürk’ü ve görevlendirildiği yerleri, yaptığı işleri, savaştığı cepheleri, inkılaplarını, liderrliğini, din ile daha doğrusu İslam dini ile ilişkisini, Ezoterik incelemelerini, daha bir deruni düşünmeye başladım.

Atatürk’ün, en kritik dönemlerde, en kritik cephelerde görevlendirildiği, devletin, sonuna kadar güvendiği en önemli Osmanlı Subayı olduğu gün gibi aşikar. Trablus Garp (Libya), Balkan, Filistin , Çanakkale, En nihayet Baş komutanlık Meydan Savasılarında komutan olarak aktif rol alması, Genera Liman Von Sanders’in yaveri olması, Anadolu’ya devleti kurtarması için bilinçli bir irade tarafından gönderildiği ve hayatındaki hiçbir şeyin tesadüften , durup dururken olmadığını gösteren ciddi kanıtlar. Mustafa Kemal tesadüfen ortaya çıkmış bir isim değil. Bizzat Devlet Tarafından Süpermen olsun diye yetiştirilmiş, özel bir adam. İyi bir eğitim almış Türk mücahidi, İslam Mücahidi, Törek (Kazım Yurdakul). Törek Töreyle yaşayan. Allah’ın töresine uygun yaşayan demek.

Devletin oğlu Mustafa Kemal, teşkilat ı mahsusun önemli neferi….Buraya kadar edindiğim kanaatten sonra, Mustafa Kemal Atatürk’ün ağzından çıkan, video görüntüleri de bulanan cümleleri inceledim.

‘İkr!a bismirabbikellezi safsatası; cümlesi

SAFSATA meselesi,

Safsata (İngilizce: Logical fallacy, Osmanlıca: Kıyas-ı batıl), bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsamadır. Safsatalar ilk bakışta geçerli ve ikna edici gibi görülebilen fakat yakından bakıldığında kendilerini ele veren sahte argümanlardır.

Safsataların ayırdına varmak, onları geçerli ve sağlam argümanlardan ayırmak önemli bir eleştirel düşünme becerisidir. Serbest (formal) ve biçimsel (informal) olarak iki türe ayrılır

Serbest safsatalar
Serbest safsatalar kullanılan dildeki belirsizlik, çok anlamlılık, kavramların ve gramerin yanlış kullanılması, bir fikrin veya olayın yanlış ifadesi, yanlış anlama, konu dışına çıkma, batıl itikatlar, inançlar, kulaktan dolma yanlış bilgiler nedeniyle ortaya çıkarlar.[3] Doğru bir akıl yürütmede ifadenin açık ve anlaşılır olması gerekir, safsatalar ise herkes tarafından anlaşılır değildir, anlaşılır olsa bile şaşırtma ve kandırma taktikleri kullanılmıştır.
Safsata cümlesini o günkü alamıyla kulllanırsak bakın ne söylemiş oluyıor.
Cümle şöyle ‘bismi rabbikelleziyi yanlış anlayan Araplar, Türk ve diğer medeniyetlere zarar verdiler. Onlar hala Cahiliye dönemimin ilkesiyle hareket ediyorlar. Siz tarihçiler böyle ypmayın,Tarihi tarih gibi yazın…

Son bir kaç aydır tanıdğım ve videolarını takip ettiğim Kazım Yurdakul diyue bir adam, ezber bozuyor, farklı şeyler konuşuyor. Konuştuğu şeyleri 600 sayfalık Asil Kan ismiyle bir kitap haline getirmiş ve inanlığın bilgisine sunmuş.Kitabın sadece 100 sayfa belge -kaynakça kısmı var.
İlgili, alakalı, her kese tavsiye ederim.

Sevgilerimle

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
KÖŞE YAZARLARI

Copyright © 2020 / Fatsa Söz Gazetesi / Tüm hakları saklıdır.