Hepiniz, bu toprakların suyundan içerek büyüdünüz .
Bir çoğunuzun çiftçi olan aileleri, sizleri FINDIK satarak okuttular.
Ve eminiz ki şu anda memleketin dört bir yanında, kiminiz bir Üniversitede, kiminiz Hastanelerde, Fakültelerde ve çeşitli kurumlarda emek harcayıp araştırmalar yapıyorsunuz.
Velhasıl Ülkeye ve insanlığa hizmet veriyorsunuz.
Sizler, başta aileleriniz ve sonrasında aynı il, İlçe ve köyden olanlarınız için bizler adına gurur kaynağımızsınız.
Sizlerden ÖNEMLİ ve ELZEM bir isteğimiz var.
Ne olur, bir araya gelin, BİRLEŞİN ve BİLGİ GÜCÜ oluşturup bu topraklar için ses getirici birşeyler yapın.
Bizler çok şaşkın, ÇARESİZ ve çözümsüz durumda bir ışık bekliyoruz.
Nerede derseniz FINDIK bahçelerinde.
Neler yapın mesela?
ISIRGAN Otunun, ele ayağa değip de tahriş edici özelliğinin dışında TEHLİKELİ olmadığını ve ilaçlarla öldürülmeyi hak etmediğini, bahçelere faydası olduğuna bizleri ikna edin.
Doğanın tıpkı bir ECZANE gibi olduğunu, nasıl ki eczanelerde çeşit çeşit ilaçların olması gibi, ALLAHIN da her birinin farklı görevi olan çeşitli ağaçlar ve bitkilerle süslediğini bu insanlara anlatın .
FINDIĞIN olduğu yerde, ELMA, ARMUT, ERİK,İNCİR, CEVİZ, TÖNGEL, HURMA, KİRAZ, VİŞNE, DUT, TAFLAN VS. bırakmadık.
Hepsini fındık uğruna kesip yok ettik.
Ne olur bunun bir cinayet olduğuna bizi ikna edin.
Etrafta irili ufaklı ne kadar orman varsa, kesip paraya çevirdik ve yerine FINDIK diktik.
Bu ağaçlarda yaşayan kurt böcek vs. türü canlılar barınma için FINDIK dallarına saldırdılar ve biz bunları ilaçlarla yok ederken, başka şeylerin de bilmeden katili oluyoruz.
Devletle irtibata geçip en azından bundan sonra, orman kesip yerine FINDIK dikim alanları açılmasına engel olun.
TARIM Bakanlığı nezdinde Ziraat Odalarının, istediği kadar zehir satmalarına mani olun.
Şu anda Ziraat odasına giren bir çiftçiye kaç dönüm yere ne kadar zehir atacağı sorulmadan istediği kadar ilaç verilebiliyor.
Bu katliamın önüne geçin.
Hele ki KOKARCA korkusuyla ne yapacağını şaşıran çiftçinin bu yıl üç beş kez İLAÇLAMA yapacağını düşünürsek, kuş, solucan, faydalı böcekler vs. hepsini yok edilmesinin sonuçlarını bize anlatın.
Bir ağacın bile Doğa için ne kadar önemli olduğunu, herşeyin fındıkla yürüyemeyeceğini ne olur bizlere öğretin.
Bilhassa, ot ilaçlarıyla kurutulan ve yöreye has ENDEMİK ÇİÇEK türlerinin yok olmasıyla BAL ARILARI neslinin tükenmesinin insanoğlunun felaketi olacağını, önce tepedeki beyinlere (!) sonra da bizlere ezberletin.
Yapın bunları!
KONFREANSLAR, PANELLER, SUNUMLAR organize edin.
Bu topraklara borcunuzu bu şekilde ödemenin size büyük hayrı ve sevabı olacak.
Buna ihtiyacımız var. Sorunu siyasilerden bekledik ama başaramadık, beceremedik.
Bir de Akademik yönden imdat arıyoruz.
Ne dersiniz?
Bu şekilde bir ilerleme yapabilirmiyiz?
Sizlerden destek bekliyoruz.
Doğa adına,
Karadeniz adına,
Fındık adına,
Kısaca İNSANLIK adına.
Herkese Selam
Herkese Saygı.
GÜNEŞ FATSA’DAN DOĞUYOR…
TÜM ANNELERİN GÜNÜ KUTLU OLSUN SELMA ANNE
BİZ ŞİMDİ ÖĞRETMENİ Mİ ÖLDÜRDÜK, YOKSA KENDİMİZİ Mİ?
Ali ZEREN
ALİHAN AKYAZI
Ayşegül ÖZDEMİR
Coşkun ERMEK
Dadyan Arslan ÇIĞTAY
Dila Nur Akyazı
Engin YARAN
Fatin HAZİNEDAR
Furkan Selemen
Haluk Ekiz
Haydar Melek
Hilal SERİN
Konuk Yazar
Melike Özkelle
Muharrem Dürümlü
Sercan Çakmak
Yiğithan KAYTAZ
Yusuf Yakan