Eski uygarlıklardan Sümerler’e ait bir sözle başlayalım yazıya.
— Gümüşü ve Altını olanlar, Öküzü, Koyunu ve Arpası olanların kapısında bekler.
Günümüzde bile hala geçerli olan bu sözün meali, şehir hayatında ne kadar varlıklı, sosyal statüsü yüksek olursan ol, sonuçta, köyde, kırsalda sebze, meyve, hayvan yetiştirenlere yani üretenlere ihtiyacın vardır.
Türkiyede, her geçen gün, köyler boşalmakta, Tarım ve hayvancılık konusunda istihdam sıkıntıları yaşanmaktadır.
Yeni nesil, bedenen çalışmayı ve kazanmayı değil, fikren ve masa başı çalışmayı istiyor .
Devletler ve Hükümetler, bir yandan yoğun göç alan şehirlere hizmet vermek, ekonomik anlamda halkın refah düzeyini yükseltmek ve enflasyonu düşürmek için çaba harcarken milyar dolarlık harcamalar yapılmaktadır.
Öte yandan, köylerde üretimi artırmak, halkı üretmeye teşvik etmek için büyük maliyetler ödenmektedirler.
Şu durum kaçınılmazdır ki, günümüz dünyasında şehirde yaşayan ve bir anlamda TÜKETİCİ olan nüfusun ihtiyaçlarını, kırsaldaki mevcut ÜRETİCİLERİN karşılaması her geçen gün mümkün gözükmemektedir.
Türkiyenin farklı coğrafyasında üreticilere sunulan, teşvikler ve destekleri göz önünde bulundurarak Ordunun Fatsa ilçesi KABAKDAĞI Mahallesinde daha önce eşi benzeri olmayan bir uygulamayı duyuralım sizlere kısaca.
Kabakdağı Mahallesi (köyü demek isterdik) diyorki?
Biz vaktiyle Kafkasyadan göç eden bir Gürcü köyüyüz. Bu tanımı etnik bir ayrımcılık olarak değil kültürel zenginlik olarak söylüyoruz.
Çünkü, örf adetlerimiz, yemeklerimiz ve sosyal yaşantımız, kültür değerlerimizi bir zenginlik olarak görüyor ve tüm Türkiyeye tanıtmak istiyoruz.
Tanıtımı biraz açacak olursak, Kabakdağındaki evinde bizzat yaşayan, şehire taşınmayı asla düşünmeyen, gerek kültürel ve tarihsel zenginliklerimizi hissettirecek ürünleri üretmek, zanaatkarlık yapmak ve bunları yapıp yaşatırken, gelecek nesillere aktarıp aynı zamanda maddi gelir sağlamak.
Maddi gelir nasıl olacak?
OYB (Organize Yaşam Bölgesi) olarak isimlendirilen ve özgün bir kırsal yaşam ve turizm modeli olan uygulamanın bir örneği daha önce hiç bir yerde yoktur.
Türkiyede tektir.
Bu zamana kadar bilinenin aksine Turizm denilince akla ne geliyorsa OYB bunlardan uzaktır.
Gerek yatılı, gerek günübirlik turizm amaçlı gelen misafirlerle iç içe kaynaşmak, kültürel değerleri tanıtmak, zanaat ürünlerini satmak, yöresel yemeklerle buluşturmak.
Devletten beklentileri ise, Turizm literatürüne Organize Yaşam Bölgesi konseptini kazandırmak, tanıtmak ve ülke çapına teşvik edici eylemlerle yaymak.
Çünkü bu projenin başarılı olması durumunda, kırsaldan şehire göçler azalacak, şartları yerine getiren Organize Yaşam Bölgelerindeki yaşam, sosyal ve ekonomik yönden rahatlamış olacaktır.
Kültürel mirasını gelecek nesillerine aktarmaya hevesli, Türkiyenin tüm köylerine duyurulur.
Turizm şehri ORDU
Tatil merkezi FATSA
Herkese Selam,
Herkese Saygı.


HABİL YA DA KABİL OLMAK
ORDU’DA HAMSİ AVCILIĞI SIKI DENETİM ALTINDA
KIRMIZI IŞIKTA GEÇTİM VE BİR İNSANI ÖLDÜRDÜM!
“CUMHURİYETİMİZ 102 YAŞINDA”