Gazetemiz yazarı Ayşegül Özdemir’in bu hafta ki köşe yazısı…
“Bütün canlılar hayatlarının belli bir döneminde yaşlılık gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Doğanın değişmez, evrilmez yasası bunu söylüyor.
Yaşlılık gerçeği bütün yaşlılar tarafından her ne kadar kabul edilmese de karşılaşıldığında hayatın son ve belki de en büyük travmasına neden olur.
Bunu belki de en iyi anlatan vecize “genç bilebilse, ihtiyar yapabilse” vecizesidir.
Yaşlılık zamanı yanlış yapma ihtimalinin en az olduğu dönemdir.
Ama bu doğru yapmanın en çok olduğu dönem anlamına gelmez; yaşlı doğru da olsa yapamayandır, gücü yetmeyendir.
Bir yazar yaşlılığı ‘soykırım’ olarak tanımlar.
Fiziksel realite bunu gösteriyor. Manevi realite bundan çok farklı bir minvale sahiptir.
Yaşlı, kendinden sonrakilerin var olması için var olandır.
O bütün değerlerin cismani halidir.
O, bir zaman bizim öğretmenimiz, sınırdaki bekçimiz, bakkal amcamız, iyimiz,
kötümüz, güzelimiz, çirkinimiz, bizi dokuz ay karnında taşıyan ve besleyen, büyüten anamız, sonunda bütün hayatını bizim için çalışarak geçiren babamız ve sonuçta onlar bizim büyüklerimizdir.
Onlar büyüktür. Gerçek saygı ve hürmeti hak eden onlardır.
Yaşlılar haftası, geleceğin yaşlıları, bütün gençlere kutlu olsun.”


HABİL YA DA KABİL OLMAK
ORDU’DA HAMSİ AVCILIĞI SIKI DENETİM ALTINDA
KIRMIZI IŞIKTA GEÇTİM VE BİR İNSANI ÖLDÜRDÜM!
“CUMHURİYETİMİZ 102 YAŞINDA”