Bir işte başarılı olmak istiyorsanız, yapacağınız işle ilgili, daha önceki yapılmış olan çalışmalara bir göz atmanız gerekir. Yani yeni bir şey icat etmenize gerek yoktur.

Avrupa ülkelerinde birçok konuda örnek alacağınız çalışmaların tümü vardır.

Eğitim, sağlık, ekonomi, şehircilik, trafik, otopark gibi temel sorunlarda nasıl çözüme ulaşılmış, gidip gördükten sonra kendi ülkenizde uygulayabilirsiniz.

Bu yazıda özellikle çarpık kentleşme dediğimiz imar uygulamaları ile ilgili konuya örneklerle değineceğim.

Avrupa ülkelerinin çok sayıda kentini gezdim ama birçok kişinin kıytırık Arap ülkesi diyecekleri Fas’ın Marakeş kentini her türlü övgüye değer bulduğumu belirtmek isterim.

Gerek mimari ve gerekse yeşile olan duyarlılığın en iyi şekilde uygulandığı bir Afrika kenti.

Belediye yönetimine soyunanların bu kenti örnek almalarını öneririm.

Ancak o kadar uzaklara gitmek zor gelir diyenler için yakınlarımızda bizim de bir kentimiz var.

Fatsaspor-Hopaspor arasında oynanacak üçüncü lige çıkma yolundaki maçı izlemek için Malatya’ya gittik. Maçtan yüzümüzün akı ile çıktıktan sonra, hazır gelmişken bu kentimizi biraz gezelim dedik.

Türkülere konu olan güzelliğinin hiç de haksız olmadığını rahatlıkla söylemek mümkün.

Şehircilik planı o kadar güzel uygulanmış, yeşilin korunmasına da öylesine özen gösterilmiş ki anlatmaya kelimeler yetmiyor.

Parkta rastladığım vatandaşın birine, Malatya’ya olan hayranlığımı dile getirdiğimde nereli olduğumu sordu, Karadenizli olduğumu söyleyince de, “sizin oralar buradan daha yeşil değil mi” dedi.

Elbette sorumun cevabı böyle olunca karşılık vermekte zorlandım. Bir Karadenizli Malatya’nın yeşilliğine hayran kalıyordu, bu çok inandırıcı değildi. Adamın şaşkınlığı da zaten bundan kaynaklanıyordu.

Şehrin dışında kalan karşı dağlara baktığımda, oralarda ağaç olmadığını, kıraç bir görüntü sergilediğini gördüm. Verilecek cevabı da o anda buldum: “ama bizim oranın yeşilliği Allah vergisi. Halbuki burada insan eliyle yaratılmış bir yeşillik var” dedim. Haklıydım, adam da bana hak verdi zaten.

Malatya; yeşilliğin yeterince korunmasının yanında imar planıyla da dikkat çekiyor. Şehrin merkezi sayılan eski yerleşim alanında yapılar sanki tıraşlanmış gibi aynı seviyede, bizim ilçemizdeki gibi, kimi üç, kimi beş katlı, arada göklere de yükselen yapılar görmek olanaksız.

Kente merkezi dışında oluşturulan konutların da kat sayısı hep aynı. Yani bir bölgedeki binaların hepsine10 kat veya 8 kat üzerine imar izni verilmiş. Bu kuralı da hiçbiri bozmamış ve çirkin bir görüntü ortaya çıkmamış.

Cami Tuvaletleri Ücretsiz

Camilerde tuvaletlerde ücret alınması birçok kişi tarafından eleştirilir. Kimse de vatandaşın haksız olduğun söyleyemez.

Fatsa’da tüm tuvaletlerin ücretli olduğunu bildiğim için bu konuda da bir gözlem yapma istedim. Malatya ve sonra da Kayseri’de yaptığım araştırmalarda tüm camilerde tuvaletlerin parasız olduğunu gördüm. Bazılarında, ücret zorunlu değil, ancak sabun veya temizlik katkısı olarak bağış şeklinde rica yoluyla bir destek uyarısı vardı. Tuvalette de ücret vermeden geçilmez şeklinde bekleyen birileri de yoktu.

Bir iki caminin görevlileri ile yaptığım görüşmeden; tuvaletlerin temizliğini belediyelerin yaptırdığını, ancak sabun veya peçete gibi ihtiyaçların karşılanması içinse, bir kutu konulduğunu, vatandaşın gönlünden kopan bir bağışı o kutuya attığını öğrendim.

Yöneticilerin, iyi uygulamaları örnek alacaklarını umut ederek bu örnekleri ortaya koyduk.

Gerisi onların bileceği iş…