Biz yetişemedik, ama büyüklerimiz futboldan söz açıldığında Fatsaspor’un eski günlerini anlatırken, bugünkü durumla kıyasladığımızda ağzımız açık dinliyoruz. (Eğer abartmıyorlarsa) Karadeniz bölgesinde futbol denince Trabzon ve Rize’den sonra akla Fatsa’nın geldiğini anlatıyorlar.

Buradan da şunu çıkartıyorum; Fatsa geçmişte futbolda başarılara imza atmış bir ilçe. Yıllar süren mücadeleden sonda geçtiğimiz yıl bir ivme yakalamış ve üçüncü lige tekrar çıkmıştı. Ancak ligin başlamasından bu yana kendini toparlayabilmiş değil. Üst üste alınan başarısız sonuçlar nedeniyle bir türlü ligin dibinden kurtulamıyor. Gelecek yıl için bile hiç umut vermiyor. Bana BAL ligine düşme tehlikesini her an hissettiriyor.

Buna rağmen taraftarlar umudunu koruyor ve stadı doldurmaya devam ediyor. Fakat şunu belirtmeden edemeyeceğim bu seyirciyi soğutursanız, küstürürseniz ileride boş tribünlere karşı futbol oynarsınız.

Bu arada bir de yönetim sıkıntısı ortaya çıktı. İşler iyiden iyiye kötüleşebilir. Böyle durumlarda her zaman iş takımın başında bulunan hocaya düşmektedir. Geçtiğimiz haftalarda eski hocanın görevine son verildi ve yeni hocayla yola devam etme kararı alınmıştı. Hocamıza buradan başarılar dilerken bir kaç konuda istek ve önerilerimi de dile getirmek istiyorum.

Basın tribünü gözden geçirilmeli…
Basın tribünü var ama basına kapalı. Ankara Adliyespor maçına gittiğimde her zamanki yerimize yani basına ayrılan tribünde yer bulamadım. Daha doğrusu basın mensuplarından başka herkes orada, gazetecilere yer kalmamış. 20 haftadır basın tribünlerinde takım kadrolarını gösteren listeler veriliyordu, en azından listeyi alayım boş bir yerden maçı takip ederim diye düşündüğümde onu da bulamadım. Kulübün personellerinden bir arkadaşıma bu durumu bildirdiğimde hemen kulüp müdürünü aradı durumu izah etti ama aldığı cevap ise düşündürücü oldu.

Basından sorumlu bir yönetici olmalı…
Gazeteciler her maçta, her etkinlikte bulunması o kadar kolay değil. Fatsa’da yapılan her maça gidemedikleri gibi deplasmana gitmeleri de oldukça zor. Dolayısıyla halkımızın bilgilendirilmesi kapsamında, takım içindeki görevlilerden birileri bu çalışmalardan basını haberdar etmeleri gerekiyor.

Futbolcu seçimleri…
Yukarıda sözünü ettiğim büyüklerimizin anlattığı yıllarda takımın tamamını Fatsa’nın bağrından yetişen gençler oluşturuyormuş. Ama bugünkü takıma baktığımızda devre arası Dolunayspor’dan transfer edilen Mertcan hariç tek bir Fatsalı yok. Bu konu hiç de öyle yabana atılacak bir konu değil.

Dışarıdan yüklü miktarda paralar verilerek getirilen oyuncular Fatsalı ruhuyla oynamaz, oynayamazlar.

“El elin eşeğini türkü söyleyerek arar” atasözümüzde olduğu gibi, eloğlu cebine girecek paraya ve sezon sonunda kendini nasıl en iyi şekilde pazarlayacağına bakar.

Takımda alt yapıdan, yani Fatsa’nın sokaklarından çıkan oyunculara yer verilmelidir.

Bu konuda halk arasında tanık olduğumuz söyleşilerde, Fatsa için canı gönülden hatta bir karşılık bile beklemeden oynayacak yeteneklerin olduğu, ancak takıma kabul edilmedikleri şeklinde yakınmalar duyuyorum. Bunun doğru olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Fatsa Belediyespor dışında, amatör ligde mücadele eden başka futbol takımlarımız da var. Dolunayspor, Yaşamspor, Dumlupınarspor gibi… Hepsi de Fatsalı oyuncularla sahada başarılı sonuçlar alabiliyorlar. Oradan yetişen oyuncuların bir üst takım olarak Fatsa Belediyespor’da oynamalarına neden olanak sağlanmaz merak ediyorum.

Bu uyarılarımın dikkate alınacağını umut ediyor, takımımızı bırakın bir alt lige düşmeyi, üçüncü ligden daha yukarılarda yer almasını canı gönülden diliyorum.