Sivil toplum kuruluşu (sivil toplum örgütü); resmî kurumların dışında çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukukî ve çevre sorunları v.b amaçları doğrultusunda çalışmalar yapan, başkan, yönetim kurulu ve üyelerini gönüllülük esasına dayalı olarak seçen, ticari amaç gütmeyen örgüttür.

Son cümlenin üzerine vurgu yaparsak, gönüllülük, yani özveriye dayanan, çıkar hesabı yapmayan bir kuruluştur. Bu kuruluşlarda başkan veya yönetim kurulu üyesi olarak hizmet etmek isteyenler, bırakın çıkar hesabı yapmayı, derneğin bütçesine katkı sağlamaya da göze almalıdırlar.

Bu kuruluşların en yaygın olanları da yardım kuruluşlarıdır.

Maliye, belediye ve emniyetin gözetim ve denetiminden muaf oldukları için bu yasal boşluğu değerlendirmeyi iyi bilen kötü niyetli, uyanık kişiler, çıkar amaçlı örgütlerle bu ayrıcalığı kullanma yoluna giderler.

Örneğin; Kulağa hoş gelen ve bir hizmet kurumu gibi izlenim bırakan bir adla bir örgüt kurarak kumar oynatanları, bir siyasi partiye veya yasa dışı bir örgüte hizmet edenleri, daha da kötüsü uyuşturucu kaçakçılığı yapanları da duymuşuzdur.

Biz gerçek anlamda sivil toplum kuruluşu olmayan bu örgütleri bir yana bırakıp, kuruluş amacı dernek amacına tam olarak bağlı olan bir hayır kurumumuzu incelemeye aldık.

Kızılay; en eski ve en köklü derneğimizdir. Her türlü felakette ilk yardımımıza koşan kuruluşumuzdur. Zaman zaman genel merkez yönetiminde ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle ortaya atılan usulsüzlük, yolsuzluk ve daha da önemlisi sahtekarlık iddiaları midemizi bulandırsa da, doğru olmadığı tesellisiyle, gene de varlığının devamından yana tavır alırız.

Ancak bu hoş olmayan söylentiler yakınımızda olduğunda kulağımızı kabartmak zorunda kalırız.

Sözü daha fazla uzatmadan Kızılay Fatsa Şubesi’ni masaya yatıralım.

Uzun yıllardır aynı kişi veya kişilerce yönetilen derneğimizde geçtiğimiz günlerde yönetim değişikliği oldu.

Halk arasında, daha önce pek dile getirilmeyen bazı suçlamalar konuşulmaya başlandı.

Dilimizde “ağzı torba değil ki büzesin” şeklinde bir deyim vardır. Yani insanların söyleyecekleri şeyleri engelleyemezsiniz. Doğru veya eğri, herkes ağzına geleni söyleyebilir. Her söyleyenin doğru olduğuna da inanamayız.

Biz kulak misafiri olduğumuz en yaygın suçlamayı hatırlatalım.

Kızılay Fatsa Şubesi’nin mülkiyeti kendisine ait olan düğün salonu, yıllardır aynı kişi veya kişilerce işletilmekte, işletmecinin belirlenmesinin ihale ahlakına uygun yapılmadığı, daha da kötüsü, bir düğün için istenen kiranın 10 bin lira civarında olmasına rağmen, Kızılay düğün salonunun yıllık ücretinin ancak bir düğün bedeli kadar olduğu şeklindedir.

Konuyla ilgili rakam dile getirildiğinde aylık 1 000 lira gibi, yani yıllık 12 bin lira civarında bir rakam telaffuz edilmektedir.

Elbette bu rakamlar kafalarda bir soru işareti uyandıracaktır. Çünkü oldukça komik rakamlar. Yılda 40-50 civarında düğün yapılan bir salonun böyle küçük rakamlarla kiraya verilmesi biraz düşündürücüdür. Herhalde buradan kaynaklanan bir karalama olabilir.
Bu söylentiler, yukarıda sözünü ettiğimiz, ağzı torba olmadığı için büzüp susturamadığımız kişilerin iddiaları olabilir. Doğru olduğunu hiç mi hiç düşünmüyoruz.

Ancak halk arasında dolaşırken konu açıldığında; “bana versinler, yıllık 50-60 bin lira kira veririm” diyenleri duyunca bizim de kafamız biraz karıştı.

Ama gene de, öyle; “çamur at, izi kalsın” edebiyatına göz yummaya da gönlümüz razı olmaz. Dolayısıyla bu konuda halkımızı doğru bilgilendirmek ister, tertemiz kişilerin imajlarına leke sürülmek istenmesine karşı çıkarız.

Çünkü basının ilk görevi halkı bilgilendirmek ama doğru bilgilendirmektir. Öyleyse bu kutsal görevimizin gereğini yerine getirme sorumluluğuyla hareket ederek, bu söylentilerin gerçek olmadığını araştırmayı deneriz.

Bunu da gerek eski, gerekse yeni yönetimin katkılarıyla yapabiliriz.

Yeni yönetimden, anayasamızda yer alan “halkın bilgi edinme hakkı” doğrultusunda, yetkileri çerçevesinde arşiv kayıtlarından konuyla ilgili bir açıklama yapılmasını bekleriz.

Aynı şekilde, eski yönetimlerden de bu söylentileri çürütme yolunda bilgilendirmeyi bekleriz.

Bizim burada bir sorgulama veya yargılama yapma hakkımız veya yetkimiz yok. Ancak yukarıda da değindiğim gibi yanlış bilgilendirilen halkımızın doğruyu öğrenme hakkına hizmet etmek istiyoruz.

Gelecek sayıda görüşmek üzere…