Kentler merkezi ve yerel olmak üzere iki koldan yönetilir. Bilindiği üzere merkezi yönetim (vali, kaymakam) atama yoluyla, yerel yönetim de seçimle belirleniyor.

Dolayısıyla yerel yönetimi belirlemek o kentte yaşayanların elindedir. Beğenirlerse devam, beğenmezlerse tamam deme hakları vardır. Ancak merkezi yönetim hükümet tarafından atandığı için, o kentte yaşayan halkın beğenip beğenmeme şansı ve hakkı yoktur.

Göreve yeni başlayan Kaymakam Ömer Lütfi Yaran ve Cumhuriyet Başsavcısı Özcan Çabukoğlu’nu ziyaret ettik. Yeni tanıdığınız kişilerin, ilk bakışta kendine özgü görünüş ve davranışlarını incelersiniz.

Here iki yöneticimizin de görünüş ve davranışları için geçer notun oldukça üzerinde bir değerlendirme yapabilirim. Bizim için asıl önemli olan görev süresi içinde yapacakları veya yapmayı hedefledikleriydi. Zira bir göreve başladığında, daha yüksek bir göreve atanmak için öngörülen görev süresini tamamlamayacağı günü bekleyerek o makamı işgal edenleri çok gördük biz. Hem kaymakamımız hem de cumhuriyet başsavcımız oldukça umut vadeden bir görüntü veriyorlar.

Kaymakam Ömer Lütfi Yaran, henüz görevinde bir ayı doldurmadan, Fatsa’nın en önemli ve hayati sorununu belirlemiş ve çözümü konusunda oldukça kararlı olduğunu vurguladı. Nedir bu sorun? “İlçemizin en önemli sorunu nedir?” denildiğinde iki şey akıllara gelecektir. Altın madeni olayı ve trafik sorunu! (İlk fırsatta altın madeni ile ilgili detaylı bir araştırma ile yerinde inceleyip gördüklerimi yazma kararı aldım. O konuyu etraflıca gündeme alacağım.)

Gündemimizde trafik sorunu vardı bizde kendisine ilettik. Yeni kaymakamımız bu konuya çok önem verdiğini ve diğer kurumlarla ortak hareket ederek çözüme kavuşturulacağını dile getirdi.

Ayrıca bazı spor etkinliklerinin Fatsa gibi bir ilçede görülmesinin memnuniyet verici olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini de dile getirdi.

Ama kaymakamımızın ağzından duyduğumuz en önemli cümleyi sizlere aktarmak istiyorum; “kapımız herkese açık.” Herkesin derdini hiç çekinmeden kendisine iletebileceğini söylemesiydi.

Başarılar diledik ve yeni görevine başlayan Cumhuriyet başsavcımız Özcan Çabukoğlu’nu ziyaret ettik. Genç yaşına, ama çok daha genç görünüşüne rağmen, oldukça birikimli biri olduğu dikkatimi çekti.

Daha işin başında olmasına karşın gerçekleştirmeyi düşündüğü ve başaracağından emin olduğu birkaç hedeflerden söz etti.

100 binin üzerinde nüfusu olan bir ilçe olan Fatsa’da halen bir ağır ceza merkezinin olmamasına dikkat çekti ve bunu gerçekleştirme konusunda girişimlerde bulunduğunu söyledi.

Ayrıca Fatsa’da, Karadeniz bölgesinde bir ilk olacak, açık kadın infaz kurumu açılması için de çalışmalar başlatıldığını dile getirdi.

Kendisine yönelttiğimiz; “Halkımız hakkını nasıl arayacağını ya da şikâyetlerini nereye yapacağını bilmiyor. Son zamanlarda cep telefonu aracılığıyla yapılan dolandırıcılık konusunda halkımıza öneriniz ne olur?” şeklindeki sorumuza çok çarpıcı ve kayda değer bir karşılık verdi: “Bu tür mağduriyetlerin önüne geçilmesi için önce halkımızın bilinçlendirilmesi gerekir. Devletin hiçbir savcısı, polis müdürü vatandaşı arayıp da hakkında bir soruşturma veya suçlama olduğunu, bunun için bir yerlere para yatırması gerektiğini söylemez. Bunu dikkate alarak bu tür kötü niyetli kişilerin oyununa gelmesinler. Bunlara karşılık vermesinler. Zaten bu girişimde bulunan kötü niyetli kişiler birkaç deneme sonunda beklediklerini bulamayınca onlar da vazgeçeceklerdir. Kısacası onlara bu kapıyı kapatmak gerekir.”

Her iki görevlimizin de hedeflerini gerçekleştirmek için çaba sarf edeceklerine inanıyorum ve kendilerine başarılar diliyorum.