Tüm dünyayı saran, buna bağlı olarak ülkemizde de ciddi boyutlara ulaşan koronavirüs tehlikesine karşı alınan önlemler doğrultusunda elden geldiğince evden çıkmamak, zorunlu hallerde çıkıldığında da kimseye yakından dokunmadan evine dönmek, hemen gerekli temizlik kurallarını uygulamak herkesin uymak zorunda olduğu davranışlardır.

İnsanların toplu olarak bulunduğu mekanlar zaten kapanmış olduğu için oralarda insanların bir araya gelmesi söz konusu değil. Ancak cenazeler bunun dışındadır ve insanlar bu üzüntülü günlerinde dostlarını görmek isterler. Bu görevimizi yerine getirmek zorundayız, ama burada da aynı önlemlere dikkat edilmesi önemlidir.

İlçemizde Perşembe günü böyle bir cenazede bulundum ve alınan önemlere sonuna kadar uyulduğunu memnuniyetle gözlemledim. İnsanlar cenaze yakınlarının önünden geçerken el kol hareketleri ve baş sallayarak baş sağlığı dileyip, orada bulunmakla bir yardımı dokunup dokunamayacağını da dile getirmiş oldular. Umarım bu konu her yerde böyle ciddiye alınır ve uygulanır. Çünkü işin hiç şakası olmadığı açıkça görülmektedir.

Ancak sokakta karşılaştığım bir ağabeyimin uzattığı eli dirseğimle geri çevirerek korona virüsünü hatırlattım ve kurala uymaya davettim ettim. Bahsettiğim ağabeyim elini yukarıya doğru kaldırarak; “hadi oradan sen de” der gibi bir havada uzaklaşmasına çok şaşırdım. Şaka olarak algıladım, ciddiyse de ben çok mutluyum. Belki de bende var olan virüsü ona bulaştırmamış olduğum için gerçekten mutluyum.

***

Çığlığı Duyun ve İlgilenin!

Tarifsiz müthiş bir bunalım ve ekonomik sıkıntı içerisinde geçen bir süreci iliklerimize kadar yaşıyoruz.
Geçtiğimiz gün aynı soyadını taşıdığımız ağabeyim Musa Yaran Bolaman Mahallesi, Devrent sapağında kendi aracı içerisinde kendi silahı ile intihar etmiş ve hayatına son vermişti. Çok üzüldüm. Yakından tanıdığım kişinin o şekilde bir durum ile hayatına son vermesi anlatılacak gibi değil.
İntiharlar kişisel bunalımlardan kaynaklı olabilir ama insanlar çaresizlik ve değersizlik duyguları içine hapsedilmemeli. Özellikle aile bireyleri, büyükleri bu tarz yaklaşım içerisinde olan kişilerin davranışlarını takip etmeli ve uzman kişilere yönelmesini sağlamalıdır. Ülkemizde intihar vakaları hiçte azımsanmayacak derecededir. Her birey elinde bulunan akıllı cep telefonları ile internete bağlanıp bu konuda ki istatistik bilgilerini öğrenebilir.
İntiharlar, çoğu zaman geride kalanlara birer uyarı çığlığıdır. Bu çığlık: “Bugün ben çaresizlik içinde, kendimi değersiz hissedip bu lanet düzende yaşamaktansa ölmeyi tercih ediyorum. Siz arkada kalanlar benim bu uyarıma kulak verin!” şeklindedir.
Musa Yaran ağabeyimizin ne derdi vardı bilinmez fakat öyle bir çığlık gönderdi ki bana çevremdekilerle daha yakından ilgilenmem gerektiğini hatırlattı.
Siz siz olun ailenize değer verin. Desteklerinizi ve yardımlarınızı esirgemeyin. Küçücük bir kıvılcım herşeyin başlangıcı.

***

Fatsa’nın Haluk Levent’i

150 yıla uzanan geçmişiyle her türlü felaket karşısında halkın yardımına ilk koşan yardım kuruluşu olan Türk Kızılay’ı Fatsa Şubesi Başkanı Gökhan Hocaoğlu geçtiğimiz günlerde, ilçemizde yayın yapan yerel ve ulusal medya temsilcilerini ziyaret etti. Beni de yönetim kurulunda olmama rağmen ayırmayarak çok güzel ve anlamlı bir hediye takdim etti.

Gökhan Hocaoğlu’nu tanıyanlar bilirler ne kadar zarif bir insan olduğunu. Aileden gelen bir gelenek ile kendisi Fatsa’da uzun süredir ticaret yapmakta. Ticaret döneminden de yardım sever olarak bildiğimiz Gökhan Başkan, bir süre önce Türk Kızılay’ı Fatsa Şubesinin seçimlerine katıldı ve başkan seçildi. Bu makamın ağırlığı çok büyük inanın kendisini hayretler içerisinde takip ediyorum. O kadar iş yoğunluğuna ve aile hayatına rağmen yine de fırsat bulup bir çok aileye yardım ulaştırıyor. Ayrıca kurumun bir çok masrafınıda kendi cebinden karşılıyor. Yönetim kurulu toplantılarında bu durumu kendisine sorduğumda, kendisine özgü yorumuyla; “Hacı ben nasıl garibanın parasını kullanayım bu işlerde? Benim durumum iyi çok şükür, ben yardım diyeyim siz zekat deyin” diye karşılık veriyor. Kurduğu AHBAP Derneği ile yardımlarda bulunan Haluk Levent’i andırıyor bana.

Gökhan Hocaoğlu gibilerin kolay yetişmediğini söyleyebilirim. Siyasilerinde muhakkak radarına gireceğini düşünüyor, hakkında herşeyin hayırlı olmasını temenni ediyorum.