Benim gözümde Türkiye’nin en büyük gündemlerinden birisi;
Boğaziçi Üniverisitesine kayyum ile atanan Melih BULU ve gençlerin haklı direnişi.

Gençlerin bu haklı direninişinin destekcisiyim. Neden mi?

Ülkemin geleceği için.

Nasıl mı? Bir ülkede bir üniversitenin onca akademisyeni onca öğrencisi varken neden atama?

Bu kayyum’da ülkemizin en önemli üniversitelerinden olan Boğaziçi Üniversitesinin akademisyenlerine mi güvenmediniz? Yoksa ülkemizin pırıl pırıl geleceği olan gençlerin demokrasi inancına mı saygı duymadınız?

Gerçekten traji komik bir durum bunu atayan akp zihniyeti mi suçlu yoksa bir akademisyen bir rektör adayı olan, gençlerin ve akademisyenlerin istemediği Melih BULU mu? Açık ve net yazıyorum size AKP zihniyeti yandaşlarını bir yerlere yerleştirmek için ülkenin geleceği gençliği hiçe sayıyor. Bu olağan üstü bir yanlıştır. Şunu da belirtmek isterim bu olay AKP’ye ve Melih BULU’ya karşı bir direniş değildir bu direniş demokrasi direnişidir. Kayyum ataması değil seçim yani demokrasi mücadelesidir. Gençler demokrasiyi istiyor demokrasi ihtiyacı duyuyor. Bu yüzden, Melih BULU eğer gerçekten bir akademisyensen Gençlerin sesine kulak ver ve onurunla istifa et istenmediğin yerde durma. Gençlerin karşısında konuşamıyorsun bile ama sen de haklısın söyleyecek bir sözün yok ki haksızsın… İSTİFA ET MELİH BULU. Ben üniversite mezunu genç bir köşede yazarı olarak Boğaziçi Üniversites’i direnişini destekliyorum. Gençlik bir yerin değil ülkeninin gençliğidir kayyum değil seçim istiyorlar.