TÜRK BAYRAĞININ ADI DEĞİŞSİN DEMEK BU MİLLETE İHANETTİR

Türkiye zor süreçlerden geçiyor. Elbette her vatandaş kangrene dönüşmüş problemin çözümünden yana… Ancak sözüm ona iktidara tam destek veren ve Kürt meselesinin çözümü noktasında kalem ve fikir oynatan bazı köşe yazarları ve siyasilerin  kimliğiyle hiçbir problemi olmayan büyük kitleyi rahatsız edici ve hatta kızgınlığına yol açacak açıklamalarına her gün bir yenisi ekleniyor.

Bir Parti lideri zaman zaman sosyal medyada açıkladığı gibi; “ Türk bayrağının adı değişmeli” diyor fütursuzca…

Hani tabiri caizse besmele çekip; “ Hayırdır, başka topraklarda mı uyandık” demek zorunda kalıyor insan.

Farklı sürümleriyle birlikte Selçuklular’dan buyana bin yıldır kullanılan, bugünkü haliyle en az iki yüz yıllık geçmişi olan bir bayraktır Türk bayrağı. Son derece hassas davranılması gereken bu süreçte, bu söz, en iyi niyetli birine dahi şu soruyu sordurtur. Bu tavrınız” insan hakları ve özgürlükleri” bağlamında hakkaniyet, adalet ve barış çabaları mı ,yoksa bir kompleksin öfkesi, kızgınlığı ve artık nefrete dönüşmüş devletle, Cumhuriyetle, bayrakla bir hesaplaşma hali mi acaba..

Bu soru sorulmalıdır.

Öncelikle ne adına olursa olsun, samimi ve inanan Müslüman, nefret insanı asla olamaz. Yapılmış olan yanlışlıkları, haksızlıkları konuşabilirsiniz… Tam bu noktada temel hak ve özgürlükler adına sonuna kadar mücadele içinde olabilirsiniz. Bu tabi haktır elbette.. Fakat bütünüyle kendisini “ Türk” olarak ifade etmekten asla rahatsızlık duymayacak, tam tersine gururla kimliğini haykıracak bir topluma, bayrağın adı değişsin” demek hakarettir.

Toplumun mayası olan İslam, değerler merkezine, sevgiyi ve rahmeti koyar. İman etmedikçe asla cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız” anlayışını, hayata geçirendir inanan insan. Dolaysıyla Türk kelimesine bu tepki, bu nefret neden? Şurası bir hakikattir; nefret hiçbir zaman varlığa götürmez. Aksine yokluğa yol açar. Kardeşlik, sevgi ve adalet  ise, bizi var kılar; bütündür.

Diğer husus ise; tepkiyi tersinden okumayalım; Türk milleti/ bayrağı kelimelerine karşı çıkmak “ ırkçı” bir yaklaşım değil de nedir ? Nerden estiği az çok bildiğimiz rüzgarların, bizi savurup darmadağın etmesine bu millet izin vermeyecektir. Bu kimlik, bu milletin bin yıllık kimliğidir. Dindar bir insan olarak ırkçı ve kabileci yaklaşımın İslam’da olmadığını gayet iyi bilirim. Milletimin irfanında da bu anlayış vardır. Türklük bu milletin ana damarıdır. Bin yıldan beri bu topraklarda  yaşayan, her şeyi toparlamış, bırakınız çoğrafyayı, kültürü medeniyet haline getirmiş insanlar topluluğudur. Oluşturduğumuz bu birliğe, bu tavra, bu sırra, bu iklime, bu medeniyete Türklük diyoruz.

İnsanların, ülkenin nasıl olması gerektiğine dair kişisel bakışları elbette olabilir. Bunlar tikel görüşlerdir. Ama devlet, insanların şahsi durumlarından kaynaklanan durumlarla tanımlanamaz. Dolaysıyla bu tanımlarda göz önünde bulundurulması gereken tarihsel ve kültürel durumdur. Türk kavramı geniş manada aynı kültürel duyarlılığa sahip olan ve aynı siyasi organizasyon içinde kendisini bulmak isteyen insanlara verilen addır. Genel iradeyi şahsi durumların belirlemesi asla mümkün değildir.

Ama devletleri oluşturan milletler varlığını devam ettiriyor. Dolaysıyla tümel olan kalıcı olur. Devlet tam bu çoğunluğun tek adıdır. Topraklarımızı bir coğrafya olarak tanımlayan kişiler yanlış düşünmüştür. Çünkü Türkiye vatanın adıdır. Atatürk’ün de dediği gibi; Türkiye Cumhuriyetini oluşturan halka Türk milleti denilir. Fazla söze gerek var mı? Kalın sağlıcakla1