Kadın olmadan anlayamazsın, ancak benim gibi anlayabildiğin kadarını yazarsın… Kadınlara yaranmak ve feminist ayaklar ile değil…

Hissederek ve yaşayarak  görüyorum ki; kadın olmak tüm dünyada zor iş. Bu çoğrafya da kadın olmak “ zordan da zor”

Kadınların kitaplar dolduracak kadar çok derdi vardır.

Bırak hepsini bir kenara ülkenin erkeklerine bak.

Bu bile tek başına kadın olarak yaşamanın ne çileli bir yol olduğunu ispatlar.

Her şeye rağmen kadınlara güvenirim ve kadınlardan korkarım ben…

Korkarım….

Çünkü onlar istemeden, değil rejim değişikliği, erkekler çorabını bile değiştiremez.

Kadının içinde olmadığı her mesele eksiktir.

Yani kadınlar isterse ileri de gider, geri de gider memleket.

Erkeklere sadece yönetmelik yapar ama bilmezler tüm senaryoları kadınlar yazar aslında.

Güvenirim kadınlara…

Kadının olduğu yerde bir seviye, kalite, sağduyu ve vicdan vardır.

Kadınlar, erkekler gibi kolay savrulmazlar hayatta.

Östrojen Gerçekçilik Hormonu… Gerçekle ilgilenirler.

Doğum yapmış olmanın ve bir erkeğin asla yaşamayacağını, anlamayacağı, çocuk yapmanın avantajı ile yaşamın da ölümün de anlamını en iyi onlar bilir.

Hele bir de eğitim alırsa kadın, okursa yani, toplumun kalitesini bu kadınlar hızla yükseltir.

Kadının cahilinden de korkarım ama ana olup da çocuk yetiştirip hayatı bilmeyeni  de yok gibidir kadının

Bak en zor anında, en dar zamanda yanında sımsıkı bir kadın vardır.

Yapayalnız  kaldığımızda dön arkana bak…

Mutlaka sana inanan, seninle yürüyen bir kadın bulursun.

Nice erkeğin dön gel ettiği zamanlar inatla direnen kadınlar görürsün.

Erkeklerin eğilip, büküldüğü zamanlarda omurgası üzerine dikilmiş, inatla, sımsıkı inandığını tutup bırakmayan kadınlar vardır.

İşte bu nedenle ne zaman bir görev için bana söz düşmüş ise bir kadını önenirim ben o göreve.

5 Aralık Türk kadını için 8 Mart Dünya kadınlar günü  kadar önemli, hatta daha özel bir tarihtir.

Kadının siyasal hayatta eşitliği ve eşit yurttaş olma hakkını elde ettiği günler 5 Aralık.

Cumhuriyetin zor günlerinde, onca yokluk ve yoksulluk içinde bile genç  Cumhuriyet, kadının oy hakkı için birçok modern ülkeden daha önce yasa çıkarma cesaretini göstermiştir.

5 Aralık 1934’te Atatürk tarafından birçok Avrupa devletinden önce, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.

Oylamaya katılan 258 milletvekilinin tamamının oyuyla yasa kabul edilmiştir.

5. Aralık yurttaşlık bilinci olan her Türk kadını tarafından en az 8 Mart Dünya kadınlar günü kadar çoşku ve önemde kutlanmalı,

Bugünün anlamı vurgulanmalıdır

5 Aralık 1934 tarihinde Kadınlarımıza milletvekili Seçme ve Seçilme hakkı verilmiş ve 1935 seçimlerinde de yurt genelinde 18 kadın milletvekili seçilmiştir.

Kadın emektir ve ekmektir. Değerlerini bilelim. Kalın sağlıcakla!