Syn Bakan ;

Yazıya, İmanın altı şartından biri olan KAZA ve KADERE İMAN inancıyla giriş yapalım.

Müslüman dünyasında, bu inancın bize yıllardır yanlış ezberletildiğini siz de biliyorsunuzdur.

Yani bir çok Müslüman, yarınlarla ilgili hesap yapmaz.Yapmaktan korkar. Planlamadan uzaktır .

Bu düşünce alimler tarafından, Kadere muhalefet olarak yorumlanır.

Çünkü, başımıza ne gelirse gelsin kaza ve kaderdir demeye programlanmış olduğumuzdan, uzun vadeli düşünenlerle, SEN HİÇ ÖLMEYECEKMİSİN, DÜNYAYA DİREK Mİ KALACAKSIN? diye hep dalga geçilir.

Benimle konunun ne alakası var demeden önce yazıyı okumalısınız.

Son iki yıldır, Fındık üretilen bölgeleri kasıp kavuran KOKARCA BÖCEĞİ istilası ile savaş veriyoruz.

Geçen yıl daha da artarak zararını hissettiğimiz bu böcek, FINDIĞIN dışında, ne kadar meyve ve sebze varsa yenmez hale getirdi.

İlk kez Fındık üreticisi, mahsülüyle rezil oldu. Mahcup olarak tüccardan geri döndü.

Zararına satışlar yapıldı. Bir çok TÜCCAR mahsulü yağlık diye satın aldı.

Önceleri 45 randıman geldiğinde üzüntü veren Fındık geçen yıl 30 randıman gelince sevinenler oldu.

Neyse,

Geçen yılın korkusuyla bu yıl zaten BİLİNÇSİZCE VE ŞAŞKINCA hareket eden Fındık çiftçisi şu an öyle bir durumda ki, denize düşse neredeyse yılana sarılacak durumda ve çaresiz.

Ziraat Odalarındaki kuyruğu görmenizi isteriz.

Her yıl farklı farklı markalarla bizlere tavsiye edilen KİMYASAL ZEHİR ilaçları çuvallarla alıp bahçelere götürüyorlar.

Amaçları, yeter ki Kokarcayı öldürsün.

Diğer yan etkiler Çiftçiyi hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Kuşlar, böcekler, faydalı canlılar kimsenin umurunda değil.

Herkes bu manzaraya seyirci.

Sevinenler, ilaç satan FİRMALAR ve ciroları katlayan ZİRAAT Odaları.

Haaa Pardon sizi unuttuk.

Seyircilerin biri de sizlersiniz.

Syn Bakan,

Bir kaç yıl sonra FINDIĞIN olduğu bölgelerdeki topraklar ölecek haberiniz olsun.

Fındık ağaçları bu katliama nasıl tepki verirler bilemeyiz. Onu bilmek sizin işiniz.

Çiftçi çok perişan, şaşkın.

Küf ilacı, Yaprak gübresi, Kurt ilacı, çeşit çeşit gübreler vs. Fındığı MANYAK ettiler bilginiz olsun.

Sizlere ACİLEN tavsiyemiz şudur!

Bu konu ULUSAL çapta bir sorundur. Kimbilir belki de fındıktan sonra ülkenin bir başka bölgesindeki mahsülleri istila edecekler.

Bakanlık olarak bu sorunla topyekün savaşmak adına elinizi daha fazla taşın altına sokmanız gerekmez mi? .

Bu, Tarım İlçe Müdürlükleri ve Ziraat Odalarınca yapılan bir kaç CILIZ eylemlerle geçiştirilebilirmi? .

Çiftçiler bu yıl en az BEŞ KEZ İLAÇLAMA yapılarak mücadele edeceklerini söylüyorlar.

Bu tam bir çevre ve doğa felaketidir.

Oysa, kış döneminde çatılı evler, samanlık, odunluklar vs. gibi mekanlarda bu hayvanlar kışlaklardayken mücadele edilse daha etkili olmaz mı?

Yazıyı sonlandırırken, Kaza ve Kadere İman etmiş Fındık çiftçisi, bir kaç yıl sonra, Ocaklar öldüğünde, otlar böcekler kurtlar kuşlar yok olduğunda BUNDA DA VARDIR ALLAHIN BİR HİKMETİ diye durumu Kadere bağlayıp KANSER hastalıklarıyla hayata devam ederlerse, bu tabloda VEBALİNİZ OLACAK desek size ayıp etmiş olurmuyuz ?

Herkese Selam,