FINDIK KOKARCA İLAÇLARI VE CORONA AŞILARI

Dört yıl önce tüm dünyayı kasıp kavuran ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Covid -19 virüsünü hatırlayın .

Doğalmıydı, yapaymıydı kesin olarak söylenemeyen bu VİRÜS için insanlık alarm olmuştu.

Ülkemizde bile ölenlerin sayısı her akşam haberlerde halka duyuruluyordu.

Yüzlerce Profesör, Doktor, Uzman, Araştırmacı vs. ‘lar, sosyal ve görsel medya, Tv, Radvo, Dergi vs. iletişim araçlarıyla halka bilgi pompaladılar.

Herkes diken üstünde, “Acaba ben de ölecekmiyim?” korkusu yaşadı.

Bu kadar korku, panik ve ölümler sonucu ortaya çıkan AŞILAR insanlara bir umut oldu.

Tereddüt ederek aşı yaptıranlar, aşıdan kaçanlar bir yana, korunma umuduyla koşarcasına, İKİ, ÜÇ hatta DÖRT seans aşı olanlar çoğunluktaydı.

Sonra ne oldu?

Aşılardan sonra VİRÜS kayboldu. Ölümler azaldı.

Zaten ne hikmetse, Afrikada ve gelişmemiş ülkelerde Covid fazla etkili olamadı.(!)

Bir kısım uzmanın ” AŞI YAPTIRMAYIN UZUN VADEDE ÖLÜMCÜL RİSKLERİ ve YAN ETKİLERİ OLABİLİR!” uyarıları ciddiye alınmadı.

Bu günlerde, artan ani ölümler, çocuk yaşta yaşanan kalp krizleri akıllara aşıları getirsede, henüz kesin bir delil ve ispat bulunamadı.

Neyse,

Şimdilerde ise Corona virüsünün benzerini KARADENİZİN YEŞİL ALTINI FINDIK da yaşıyoruz.

Fındığın dışında bir çok sebze ve meyvelerin ölümcül düşmanı olan KOKARCA BÖCEĞİ başımıza bela oldu.

Bu böcek, Fındığın oluşma aşamasında meyvenin özünü emerek zarar veriyor.

Bu esnada İçeriye bıraktığı salgı, ürünü içten çürütüyor ve sağlam gibi gözükenler de acı bir tada dönüştüğünden yenilmiyor.

Bir kısmı erken dökülen, kalanların da gizlice çürüdüğü Fındık, kilo azlığı ve randıman düşüklüğü yüzünden üreticiye zarar veriyor.

Geçen yılki zararı bu yıl da yaşamak istemeyen Fındık üreticisi her zaman olduğu gibi BİLİNÇSİZCE KİMYASAL İLAÇLARA sarıldı.

Bunu gören Tarım İlaçları sektörü boş durmadı.

Çeşit çeşit KOKARCA İLACI adı altında zehirler pazarlandı ve doğaya salındı.

Küf ilacı şokunu zaten yaşayan Fındık dalları BEŞ hatta YEDİ kez kokarca ilaçlarıyla yıkandı.

Ziraat odaları satış rekorları kırdı.

Kimseye hiç bir şey sormadılar. Parayı basan beş kutu on kutu ilaç alıp bahçeye koştu.

Sonra ne mi oldu?

Şu an 2024 Ağustos ayındayız. Bahçelerde durum perişan.

Fındıklar döküldü. Yapraklar sarardı. Ara ara dallar kurudu.

Vee sıkı durun.

Bahçeler yine böcek kaynıyor. Fındıklar çürük ve acı.

Hiç ilaç atmayanla atanın bahçesi aynı.

Ve hiç bir Prof., yetkili, uzman, Ziraat Odaları, Tarım Müdürlükleri konuya açıklık getirmiyor, getiremiyor.

Bahçelerde bir tane kuş yok. Böcek, kurt, haşerat ne varsa konması, barınması, karnını doyurması için Fındıktan başka bir tane bile ağaç yok.

Ormanlar yok edilmeye devam ediyor.

Her sene fındık dikim olanları açılıyor.

Meyve veren ya da vermeyen bütün Ağaçlar kesilip yok ediliyor.

Zeminde endemik bitkiler, otlar ve çiçeklerin kökü ot ilaçlarıyla kurutuluyor .

Dolayısıyla çiçek yok ARILAR da yok.

Ve millet 400 litrelik depolarla FINDIĞIN ANASINI AĞLATMAYA devam ediyor.

Herkes kendini izliyor. Sessizce.

Tıpkı genç yaşta kalp krizinden ölenleri izlediğimiz gibi izliyoruz, çaresizce.

Fındık herkesin gözü önünde kalp krizi geçiriyor. Ölen dallar var. Sönen ocaklar var.

Bu bahtsız bahçeler daha ne kadar dayanır bilemeyiz.

Kısaca ŞU FİKİR çözüm olabilirmi sizce?

Bu Kokarcaları bahçelerde, Fındık dallarında öldürmek mümkün gözükmüyor.

Çünkü bir bahçe sahibi ilaç atıyor böcekler yan komşu bahçeye uçuyorlar.

Ve böylece hayatta kalıyorlar.

Devletin bu işe el atarak köy köy, ev ev sırasıyla bizzat kendisi İLAÇLAMA yapması gerekiyor.

Ne zaman?

Senede iki kez.

Biri baharın havalar ısınırken evlerden, samanlıklardan ve kışlaklardan çıkarken,

Diğeri, güzün havalar soğumaya başlayınca evlere, ahırlara dönerlerken.

İlaç işçilik ücretleri vs. falan mı?

O en kolayı.

DÖNÜM PARALARINDAN ilaç ve işçilik ücretleri kesilerek geri kalanı çiftçiye ödersiniz olur biter.

Kimse de itiraz etmez, edemez.

Herkese Selam,

Herkese Saygı.

FINDIK KOKARCA İLAÇLARI VE CORONA AŞILARI

Bunu paylaş: