HABİL YA DA KABİL OLMAK
Kutsal kitaplar, insanoğlunun ilk cinayetini kıskançlığa bağlar. Olayın ilginç ve düşündürücü tarafı, kardeşin, kardeşini, Allaha yakınlaşmak için sundukları kurban sonrasında öldürmüş olmasıdır.
Kuran-ı kerim de geçen, konuyla ilgili ayetleri kısaca özetleyelim. Hz Adem ‘in iki oğlu arasında ihtilaf çıkar.
Babaları, her ikisine de Allah’a kurban sunmalarını, bu takdirde hangisinin kurbanı kabul edilirse, onun haklı olacağını söyler. Habil’in kurbanı kabul edilir. Ancak bunu içine sindiremeyen Kabil kardeşini öldürür.
Aynı olan Tevrat’ta da anlatılır. Fakat kabil’in ismi Kain, Habil’in ise Hevel diye geçer.
Kur’an, dinamik tarih üzerinden insanı konu edinir ve karakterleri tahlil eder.
İnsan, iyiliğe ve kötülüğe eşit olarak müsaittir.
Aynı şartlarda, aynı imkanlara sahip, iki kardeşten biri hırs, kıskançlık ve öfkeyle, son derece acımasız olurken, yekdiğerinin tam bir sorumluluk bilinci içinde, nasıl “ insan gibi insan” olunabileceğini göstermesi ve vahyin, iki insan profilini, iki kardeş üzerinden insanlığa sunması bu bağlamda okunulabilir.
İnsanlık benlik duygusuna kapıldığı takdirde, pişman olacağı pek çok şeyi rahatlıkla yapabileceğini ortaya koyar kısasa, Takva ile nefsaniyet arasındaki farkı, insanın gidiş gelişlerini gösterir.
Hikayeden anlıyoruz ki, Habil kadar Kabil de de Allaha inanmaktadır.
Kutsala yaranmak için, aynı çabayı gösterirler. İlk insanın, ya da ilk ailenin çocukları olması, eşit şartlar içinde olduklarını da düşündürür.
Öldürme sebebi hakkında farklı yorumlar söz konusudur.
Kabil de olmayan Habil in sahip olduğu koyun sürüsü, Habil’in sevdiği kadının veya habil’i seven kadının daha güzel olması ve kabil’in de o kadına sahip olma isteği veya kabil’in kurbanının kabul edilmemesi, bundan dolayı da kıskançlık krizine girdiği şeklinde özetlenebilir.
Sebebin şu veya bu olmasından ziyade, dikkatlerin çekildiği husus, yekdiğerine veya onun elindekilere karşı bir hazımsızlık, bir kıskançlık duygusu taşımanın yanlışlığıdır.
Çok daha kötüsü, insanı bu duyguların götüreceği sonuçtur. Kur’an bunu nefsaniyet veya benlik davası olarak ortaya koyar.
İnsanlar veya toplamlar arasında anlaşmazlığı çıkartan temel gerekçeler ya da dinamikler nelerdir diye baktığımızda , her şeye sahip olma, her şeyi yönetme ve kontrol etme, yetinmeme, kimseyle paylaşmama, ortak bir dünya kuramama ve böyle bir kültüre sahip olamamamın yarattığı çalışmalardır.
Bütün bunların insana getirdiği nokta ise öfkedir. Öfke kötü bir haslettir. Öfkeyle kalkan zararla oturur sözü, boşuna söylenmemiştir. Tüm dinlerde yasaklanan kibir, kin,. Haset kıskançlık, cimrilik gibi öfke de kötü huylardandır.
Kitab-ı mukaddes, Habil den bahsederken salih yani iyi doğru veya adil sıfatlarını kullanır.
Dolaysıyla kendinden feragat eden ve yaptığını en iyi şekilde, samimi ve dürüstçe yapan Habil, kardeşine asla kötülük yapmayacağını söylemesine rağmen, kabil öfkesine ve kıskançlık duygularına yenir düşer.
Karada ve denizde meydana gelen bütün fesat insanın eliyle kazandıklarının bir ürünüdür.
Terör, Politik kaygılar, Suriye meselesi, bölge sorunları, ülkemizde ve dünyada olup bitenleri gelin bir de bu perspektiften değerlendirelim. Kalın sağlıcakla!


HİKAYELERLE ANLATILAN DİN
KOVBOY FİLMLERİ GERÇEK Mİ OLUYOR?
“ÖĞRETMENLER GÜNÜ ÜZERİNE”
İSTANBUL’DA HER YIL YAPILAN GELENEKSEL MEMLEKET GÜNLERİNİN HİÇBİR ETKİSİ YOK