Gazetemiz yazarı Nihat Hardal’ın bu haftaki köşe yazısı…
“İstanbul da her yıl düzenlenen şehir tanıtım programları çerçevesin de geçen hafta Yeni yeri olan Atatürk havalimanın da Ordu tanıtım günleri yapıldı.
Ordu Türkiye’nin Karadeniz kıyısında bulunan Boztepe’siyle, Dereleriyle ve Yaylaları ile görülmeye değer güzel bir coğrafyamızdır.
Bu güzel şehrin tanıtıma ihtiyacı olduğu kesin, yapılan tanıtım kampanyaların da adımlarınızı doğru atarsanız, hedef kitleyi doğru seçer, doğru hamleler yaparsanız kampanyayı hedefine ulaştırırsınız. Dolayısıyla Ordu’yu Dünya’ya taşırsınız. Bu bakımdan yapacağımız analiz doğru olmalı ve yapılan bu etkinliklere katkı sağlamalıdır.
Bana göre,
Program her yıl bir önceki senenin devamı gibi yapılıyor. Yani asla değişik bir şey göremiyorsunuz. Çok acemice sıradanlıktan çıkamamış fazlasıyla amatör kalmış bir etkinlik. Yapılan bu etkinliğin Ordu iline bir şeyler kattığını asla düşünmüyorum belirtmek isterim.
Neden?
• Tanıtım alanı çok sıradan ve dar insanlar birbirinin ayaklarına basarak dolaşıyor. Hiçbir ruhu olmayan alanın içinde bulunan ilçe stantları misafir ağırlama alanı olmaktan öteye geçememiş.
• Ziyaretçilerin neredeyse tamamına yakını Ordulu, dolayısıyla Ordu’yu Ordululara tanıtmış gibi oluyorsunuz? Yabancıların ilgisini çekecek yeni hiçbir şey yoktu.
• Ziyaretçiler kendi ilçe stantların da tanıdık yüz aradılar ve buldukları o tanıdıklarla biraz sohbet etmek dışında hiçbir şey yapmadan evlerine geri döndüler.
• Alışveriş için kurulan Gıda stantları tamamen ticaret ve kar amaçlı kurulmuş, bu stantları işletenlerin çoğu Ordulu bile değil. Fiyatların el yaktığı ülkemizde ziyaretçilere sunulan gıdalar market fiyatlarının bile üzerinde olduğunu gördük. Ordu günlerinde, Erzincan tulum peyniri, Gümüşhane pestili, Trabzon balı ve Malatya kayısısı gibi gıdaları görmekte bana ayrı bir traji komik geldiğini de belirtmek isterim.
Tanıtım günleri siyasetçilerin şov alanı değildir. Etkinlik adı altında birçok yerde yapılan toplantılar da AKP’nin şov yapmasına izin verilmiş yazık.
Bütün bu dar görüşlerden sıyrılmak ve daha geniş insan kitlesinin katılımını sağlamak için bana göre tanıtım nasıl olmalıdır anlatayım. Amacım etkinlikler konusun da biraz ufkunuzu açmak, gelecek için planlar yapmanızı sağlamaktır.
1-Sıradanlıktan çıkmak ve fark yaratmak için tamamen profesyonel bir organizasyon firması ile çalışılmalıdır, etkinlik siyasetçilerin şov yapacağı bir alan olmaktan kurtarılmalıdır.
2- İstanbul bütün Dünyanın takip ettiği Global bir şehir olduğunu unutmayın. Bu şehirde yapılacak güzel bir çalışma sizi Dünya’ya taşıyacaktır.
3- Ordunun sadece dereleri, yaylaları ve doğası yok, aynı zamanda sorunları da var. Bu sorunlarını madem belediyeler siyasi yapılarından dolayı dile getiremiyorlar o zaman yaşadığımız sorunlarımızı dernekler aracılığı ile anlatabiliriz. (Maden sahaları, Fatsa’nın trafik problemleri) gibi.
4- İstanbul büyükşehir belediyesi önderliğinde ve valilik kontrolünde çalışma yapılmalı, gösteriler yerel giysiler ve yerel üretimlerle birlikte TAKSİM meydanından başlayarak bütün İstanbul’a yayılmalıydı.
5- Kortej yürüyüşüne Ordulu olan bütün sanatçıların katılımı sağlanarak basının ilgisini bu yöne çekilmeli ve yürüyüş zenginleştirilmeliydi.
6- Son gün de havai fişek gösterileri yapılarak izleyen herkesin damağında tat bırakarak seneye görüşmek dilekleriyle sonlandırılmalıydı.
Siz bu saydıklarımı yapmazsanız neler mi olur?
• Stantlarınızda Erzincan tulum peyniri ve Gümüşhane pestili satmaya devam edersiniz.
• Gelen Ordulu ziyaretçiler, eş dost akraba ziyareti yapar gibi gelir, iki tur atar alışveriş bile yapmadan evlerine geri dönerler.
• Amacınız Ordu’yu tanıtmak değil de bütün Ordulular hep beraber olalım, yiyelim içelim noktasındaysanız gittiğiniz yol doğrudur.
Tercih sizin,
Ya Orduyu güzellikleri ve sorunlarıyla dünyaya taşırsınız ya da kendiniz çalıp kendiniz oynarsınız.
Sıradanlıktan çıkmayı düşünürseniz seneye Ordu günlerinde görüşelim.


HİKAYELERLE ANLATILAN DİN
KOVBOY FİLMLERİ GERÇEK Mİ OLUYOR?
“ÖĞRETMENLER GÜNÜ ÜZERİNE”
HABİL YA DA KABİL OLMAK