Gazetemiz yazarı Haluk Ekiz’in yazısı.
Çocukluğumuzda, bir kanal olduğu dönemlerde TV1 ekranlarında pazar günleri Amerikan kovboy filmleri oynatılırdı.
Arizona çöllerinde uçsuz bucaksız ortamlarda çekilen filmlerde vurgulanan ana konu şöyleydi ;
Aile ortamı olmayan, evinden uzak, iyi SİLAH kullanan, gözünü kırpmadan adam öldüren, elinde uzun namlulu Colt, Smith Wesson tipi silah, fötr şapka ile dolaşan, bazen kasabanın aşayişinden sorumlu kanun adamı ŞERİF’e bile silah çekebilen, gittiği barlarda içkisini içerken, barın sahibinin karısıyla bir gecelik ilişki yaşamak isteyen, kadının kocası karşı çıkarsa çekip vuran, sonra da atına binip başka kasabaya yeni maceralar peşinde koşan,
Veya, düzgün dürüst bir kovboy, şehir eşkiyaları, çete, haydut, gangasterler vs. ile mücadele eden, kimsenin hakkına tecavüz etmeyen, Adaletli ama bu adaleti yine belindeki silahıyla sağlayan ana karakter.
Kovboy filmleri bizi öyle etkiliyordu ki, izlerken, vurulanları ;
— Oh olsun! Haklamıştı zaten! Bravo kovboya! diyerek ölümleri, cinayetleri destekliyor ve deşarj oluyorduk.
Şimdi gelelim bu günlere.
Günümüz Türkiyesine bakacak olursak,
son zamanlarda öyle toplumsal olaylara şahit oluyoruz ki, bir zamanların kovboy filmlerini hatırlatıyor bize. Millet eline almış silahı ve birbirine sıka sıka ilerliyor.
Devletten korkmayanlar, Devletin Polisini Jandarmasını galeye almayanlar artıyor. Adam kendi adaletini kendisi sağlıyor.
Alacak verecek meselesi oluyor ; Bas mermiyi!
Boşanma, Kadın, çocuk ; Sık gitsin kafalarına!
Trafikte yol verme, cinnet, aldatma, gasp, hırsızlık vs. ; Sık silahı gitsin.
Bu gidişe nasıl dur denilecek acaba diye meraklanıyoruz. Çok acil caydırıcı birşeyler yapmak gerekmiyor mu? .
Öte yandan televizyonlardaki dizilere bakıyoruz. Hepsinde SİLAH, şiddet, cinayet, zina, aldatmalar, hile, sahtekarlık.
Adam, şehirde ev, otel basıyor. Adam kaçırıyor. Kadın öldürüyor.
Ve ülkemin nesli bu filmleri izliyor. Tıpkı Kovboy filmleri gibi.
Ve her akşam bütün televizyon kanalları haber süsü vererek, SİLAH, dayak, kadın cinayetleri, taciz, yolsuzluk, hırsızlık olaylarını ballandırarak gözümüze sokuyorlar.
Ve aklı selim insanlar soruyor ;
Nereye gidiyoruz? .
Haaa!! Unutmadan söyleyelim. Bu silahlara, cinayetlere bir önlem alamazsak, günün birinde , 21. yüzyılın kovboyları, Kasabanın Şeriflerine de SİLAH sıkmaya başlarsa ne yapacağız??
Herkese Selam,
Herkese Saygı.


HİKAYELERLE ANLATILAN DİN
“ÖĞRETMENLER GÜNÜ ÜZERİNE”
İSTANBUL’DA HER YIL YAPILAN GELENEKSEL MEMLEKET GÜNLERİNİN HİÇBİR ETKİSİ YOK
MEMİŞ ABİYİ UNUTMADIK
HABİL YA DA KABİL OLMAK