KİMLER İŞ BIRAKAMAZ?

Gazetemiz yazarı Haluk Ekiz’in yazısı

Her ülkede geçerli olan ve olmak zorunda olan bir durumdur bu.

Bazı meslekler vardır ki Gelir odaklı yapılmaz. Para ve sosyal haklar tabiki önemlidir ama öncelik ülke ve toplum huzuru ile refahıdır.

Şu ÜÇ MESLEK GRUBU , maaşları, sosyal hakları veya genel sorunlarını gerekçe göstererek iş bırakma, yavaşlatma, grev, boykot vs. gibi tepkilerle gündem oluşturamaz, oluşturmamalıdır.

Bu meslekler,

1) GÜVENLİK PERSONELLERİ,

2) DİN HİZMETLERİ,

3) SAĞLIK PERSONELLERİ’dir

Misal verecek olursak, geçmişte ve bugün bile, Polis ve Askerimizden bırakın şiddet görmelerini, nice şehit ve gazilerimiz vardır.

Her ne kadar kamuoyuna yansımasa bile bu vakalarda, düşmanla çatışma sonucu gibi gözükse de, yönetim ve istihbarat hataları, Silah, teçhizat, konaklama ve mevzi şartlarındaki ihmaller neticesinde bir çok vatan evladımız şehit olmuştur.

Ama, gerek EMNİYET gerekse TSK mensubu hiç bir vatan evladı çıkıp da, Biz yarın görev yapmayacağız, Vatan beklemeyeceğiz, teröristi, hırsızı, yolsuzu, katili üç gün, beş gün boyunca yakalamaya ara vereceğiz diyemezler.

Derlerse ne olur? Hayal edin.

Camilerde, ibadethanelerde, sokaklarda din görevlilerinin maruz kaldığı durumlara da ara sıra şahit oluyoruz.

Hele ki son zamanlarda, ne densizler üredi ki ayakkabılarını bile çıkarmadan Cami basıp imamı tartaklayanlar, hutbeye çıkıp , verilen vaazı beğenmediği için o kadar cemaatin gözü önünde imama hakaret edenler var.

Sağda solda mobbing uygulayanlar var.

Peki bu durumda DİYANETSEN bir açıklama yapsa,

Üç gün boyunca namaz kıldırmayacağız, haftaya Cuma hutbesine çıkmama kararı aldık deseler noolur?

Vee

Gelelim Doktorlara!

Son zamanlarda toplumun giderek bozulan ahlakından nasibini alanlardan biri de ne yazık ki sağlık personelleridir.

Annesini, babasını gözünü kırpmadan bir anlık öfkeyle öldürebilen insanların olduğu bir dünya içindeyiz.

Bizim toplum, çok acelecidir. Nereye giderse gitsin sanki onu bekliyormuşlar gibi hemen işinin görülmesini ister. Sıra hemen ona gelsin ister. Bu durum sadece hastaneler için değil, her yerde geçerlidir.

Sağlık kuruluşlarına hastasını getirenler de, daha acile girer girmez, doktorundan hemşiresine kadar herkesin alarm olmasını ve hastasına müdahale etmesini bekler.

Ama hastanede durumlar onun beklediği gibi olmaz.

Bir kere, doktorlar ve sağlık personelleri görev yaparken soğukkanlı olmak durumundadır.

Hastayı iyi analiz etmeden, teşhis sürelerini iyi değerlendirmeden atılan adımların sonuçları iyi olmayabilir.

Yapılan bir iğnenin etki sonucunu beklemek,

Hastanın beyanına göre şüphe duyulan bir tanıyla kan veya idrar tahlili istenip sonuçları çıkıncaya kadar geçen sürede ağrısı sancısı geçmeyen ve kıvranan bir hastanın sabrı tüketir. Kızar, bağırır, aciliyet ister. Halbuki herşeyin bir vakti vardır.

Ya da, sancı çeken bir hastanın karşısındaki doktorun soğukkanlı tavrı hastaya veya yakınına ağır gelir.

İster ki, doktor da onunla beraber sancı çeksin, üzülsün ve alarm olsun.

Bunlar yanlış eylemlerdir.

Bir doktorun, hemşireye söyleyip hastaya takdırdığı bir serum iğne hap vs, sonrası bu işlemin hastanın vücudundaki etkisi için geçmesi gereken sürede, doktorun odasında beklerken çay içerek dinlenmesi hastaya veya yakınına hakaret gibi gelir, kabullenemez.

Onun gözündeki doktor, yerinde oturmayan, hastayla sancı çeken ahlanan vahlanan bir hekimdir.

Bunları göremeyince şiddete başvurur. Bilemez ki o yöntem hiç bir işe yaramaz.

Fakat burada altını çizmemiz gereken önemli bir durum da şu dur,

Doktor ve sağlık personeli, hastanın ruh haline göre empatik davranıp, hastanın sorduğu soruları duymazdan gelmeden yardımcı olmaları gerekir.

Hastanelerde öyle görüntüler var ki, ellerindeki telefondan başını kaldırmadan insanı tersler gibi cevap verenler de az değildir.

Bu da büyük yanlıştır.

Ayrıca, ülke çapında bir kaç doktora şiddet uygulandı diye iş yavaşlatmak, iş bırakmak çok büyük bir hata ve vebaldir.

Doktorun işe gelmediği zamanlarda tedaviye ihtiyacı olan masum insanların suçu günahı yoktur.

Doktorluk kutsaldır. Kolay değildir. ALLAHIN yarattığı bedenlere şifa dağıtır.

Bunun ahirette sevabı çok büyüktür.

O yüzden derhal bu iş bırakma modası terk edilmelidir.

Herkese Selam,

Herkese Saygı.

KİMLER İŞ BIRAKAMAZ?

Bunu paylaş: