Telefonla sizi arıyorlar. Çok uzaklarda olmayan bir ilçemizi tanıtmak amacıyla sizi gezdirmek istediklerini söylüyorlar. O ilçenin belediyesinin de katkılarıyla tanıtım amaçlı bu gezi için sizi evinizden alıyorlar, yemek ikram ediyorlar. Sonra da tamamen hayali bir projenin tanıtımına geçiyorlar.
Önce bir slayt ve video gösterisiyle temeli atılmış bir tesisin tanıtımını yapıyorlar. Sonra gösterişli maketlerin önünde, size yılın belli süresi için kullanabileceğiniz, dilimizde devre mülk olarak adlandırılan konutları, yılda bir hafta kullanılmak üzere, satmaya çalışıyorlar. Peşin öderseniz peşin, yoksa kredi çektirerek sizi borçlandırıyorlar. Önümüzdeki haziran ayında aldığınız mülkü teslim edeceklerini söylüyorlar.
Görevlendirdikleri elemanlar da o kadar tatlı dilli ve sempatik ki, geziye katılanlar arasında birçok kurban bulabiliyorlar.
25 bin ile 40 bin lira arasında değişen miktarlarda peşin veya bankaya borçlandırarak paraları topluyorlar.
Gelelim vaat edilen tesislerin durumuna.
Geçtiğimiz yılın mayıs ayında temelinin atıldığını internetteki haberlerde görüyoruz. Atılan temel 150-200 metrekarelik bir zemine beton atılmış, hepsi o kadar. Aradan geçen 10 aya rağmen bu kuru betonun üzerinde herhangi bir ilerleme olmadığı gibi görünürde herhangi bir çalışma da yok.
Hafta sonu, cumartesi ve Pazar günleri yapılan bu aktivite sırasında, izlediğim kadarıyla her defasında 30-40 kişinin oltaya takıldığını ve bir devre mülk satın aldığına inandığını gözlemledim.
Böylece iki günde 2-3 milyon liralık bir vurgun her hafta birilerinin cebine doğru yol alıyor. Tuzağa düşüp bir mülk aldığını sananlar şu anda henüz bir şeyin farkında değiller ama haziran ayı geldiğinde, satın aldığını sandıkları mülkü görmek istediklerinde nasıl bir şok yaşayacaklarını yakında göreceğiz.
Böyle bir davete katılıp, bir gününü ziyan edenler, tuzağa düşmeden geri dönme şansına sahipler. Ancak akşamın ilerleyen saatlerine, 20.00’ye, 21.00’a kadar beklemek zorunda kalacaklardır. Çünkü sizi geri getirecek olan araçlar, kandırmakta zorlandıkları avlarını elden kaçırmak istemeyen dolandırıcıların harekete izin vermesini beklemek zorunda kalıyorlar.
Kapana takılmadan gidip gelenlerin bir tek kazancı bu kadar yakınımızda olmasına rağmen, yıllardır önünden geçip gittiğimiz bir ilçede, Atatürk’ün kurtuluş savaşını başlatmak üzere yola çıktığında 18 gün kaldığı, müze haline getirilmiş evi görmek!
Boşa geçen bir günü göze alan ama kandırılmayacağına inananların kaybedeceği fazla bir şey olmayacaktır.
Bu uyarımızın ışığı altında size iyi gezmeler diliyoruz.
Bu soyguncu kuruluşun adını açıklamak istemiyorduk. Ancak dolandırıcıların kurbanı olanların internetteki şikayet mesajlarını görünce gizlenecek bir şey kalmadığını gördük.