“TARIM BİTTİ Mİ? TARIMIN SORUNLARI”
CHP Fatsa İlçe Genel Sekreteri Esin Şensoy, bu seferki yazısından tarımı ele aldı.
Genel Sekreter Şensoy, “Türkiye, bulunduğu konum, coğrafya ve iklim koşulları bakımından tarım potansiyeli yüksek ülkelerin başında gelirdi. Neden üretimden tüketime geçtik? Çiftçinin sorunları nelerdir? Destek var mıdır? Corona salgını boyunca destek olunacak mıdır?” sorularını değerlendirerek şu sözleri kaleme aldı;
Tarıma bakış açısının değişmesi gerektiğini de belirterek, “Tarım ve hayvancılık ekonomi faaliyetlerinin başındayken yaşadığımız dönemde yüksek girdi fiyatları yüzünden durma aşamasına gelmiştir. Üretici durumundayken tüketici durumuna geçmek ülkemiz açısından büyük bir sorundur. Tarımda en büyük sorun iktidarların tarımı önemsememesi, yok sayması ve değersizleştirmesidir. Öncelikle tarıma bakış değişmelidir. Bugün köylerde, kırsalda çiftçiler üretimden çekilmeye başladı. Bunun başlıca sebepleri; tarımsal üretimde yüksek girdi fiyatları, işçilik sorunu, kırsal nüfusun yaşlanması, üretimde çıkan maliyetlerdir. Durum böyle olunca çiftçinin bakış açısı da ‘üretmezsem zararım ne olur’ diye değişmeye başladı ve şehirdekiler gibi tüketici konumuna geçti. Köylere şehirlerden ambalajında yumurta, yoğurt, peynir gider oldu. Tarımda bu sürece yönlendiren etkenler, mazot, gübre, tohum, zirai ilaç, sulama ve enerjidir. Tarım Orman Bakanlığı‘nın verilerine göre 2003 yılında 1 ton ÜRE gübresi 340 liraydı. 2018 de 1.664 liraya çıktı, 2020 de artarak çiftçiyi alımda zorlamaya başladı. Gübrede yüzde yüze yakın oranda dışa bağımlı olan ülkemizde, dövizdeki artışa bağlı olarak fiyatlar sürekli arttı ama çiftçi ürününü dolardaki artışa göre satamadı. Bu durum mazot içinde geçerli, 2002’ de litresi 94 kuruş olan mazot, 2020 ‘de 5,5 liranın üzerine çıktı. İthal edilen sebze tohumları fiyatı da dövize bağlı olarak arttı. Elektrik zamları, işçilik maliyeti ve diğer girdiler de hesaba katıldığında çiftçinin zorluklarla ürettiği ürün, fiyat olarak aynı oranda artmayıp yerinde saydı. Ekonominin de sıkıntıya düştüğü dönemlerde esnafın, müteahhidin, sanayicinin borçları yapılandırıp çiftçiye gelince para yok denildi. (seçim dönemleri hariç) Bunun gibi sebeplerden üretici tüketici konumuna geçti” ifadelerine yer verdi.
DEĞERLENDİRMELERİNDE MEVSİMLİK İŞÇİLERİ’DE UNUTMADI
Mevsimlik tarım işçileri için barınma yerlerinde çözüm üretilmediğini vurgulayan Şensoy “Korona virüsü dönemine gelelim. Salgın döneminde gıda ve tarımın önemini görmeye başladık ama destek olma kısmında bir şey yapmadık. Açıklamalarda “Çiftçilerimize destek olmak için 2020 yılı tarımsal desteklerinin yarıya yakınını bugüne kadar ödedik“ sözleri yeni destek gibi görünse de, tarımsal desteklerin ödenmesindeki uygulama 2019 yılında yapılan üretime ait… Çiftçiye ürettiği ürünün desteği bir yıl sonra ödeniyor. Bunun dışında atılan adımlar:
-Bazı ürünler için ekim, dikim zamanı, bazı ürünlerde ise hasat bu sebeple 65 yaş ve üzeri de olsa tarlaya, bağa, çiftliğe gidilmesine izin verildi. Mevsimlik tarım işçileri için ise barınma yerlerinde çözüm üretilmedi. Bu sebeple Pandemi döneminde Kızılay devreye sokularak daha uygun çadırlar kurulabilir. Sağlık kontrolleri içinde gezici sağlık ekiplerinin kurulması gerekir. Fındık dönemi yaklaşıyor ve bu tedbirlerin alınması bizlerin sağlığı için önem taşımaktadır.
-Bakanlık 21 ilde yazlık ekim yapılacak ürünler için yüzde 75 tohum verileceğini açıkladı. Tohumu alan çiftçi ekim yapmak için mazot, gübre, ilaç kullanacak onlarda bir destek, indirim olmazsa bu desteğin anlamı olmaz, tohuma yazık olur. Özetle tarımsal üretimin devamlılığı ve gelecekte tarım ürünlerinde ve gıdada sıkıntı yaşamamanız için girdi fiyatlarının düşürülmesi başta olmak üzere pek çok desteğe ihtiyacımız var. İthalatla değil, üreterek kendimize yetmeliyiz”dedi.