Fatsa Söz Gazetesi / Fatsa'dan Güncel ve Özgün Haberler

ZİRAAT BANKASI’nda 4 KEZ “CENAZE NAMAZINA BUYURDUK”

ZİRAAT BANKASI’nda 4 KEZ “CENAZE NAMAZINA BUYURDUK”
Ali ZEREN( alizeren-1@hotmail.com )
Emekli Öğretmen
15 Ekim 2018 - 16:45

ZİRAAT BANKASI’nda 4 KEZ

“CENAZE NAMAZINA BUYURDUK”

‘Her terslik, aksilik beni mi bulur’ gibi bir saplantım olduğunu biliyorum. Ama günlük yaşamda başıma gelenlere acaba ben mi davetiye çıkarıyorum gibi bir kuşkumu da göz ardı etmiyorum.

Şimdi “Ziraat Bankası devletin bankası, her Türk onu kullanmalı” dediğimiz bankamızın Fatsa şubesinde yaşadığım olayı anlatmak istiyorum.

Yukarıda sözünü ettiğim saplantımın yerinde olup olmadığına siz karar verin.

Herkesin sonuna kadar okumasını öneririm. Çünkü yarın onların da başına aynı olay gelebilir. Ama onlar benim gibi üzerinde durmayıp, geçiştirebilirler belki.

Kredi kartımın dönem borcunu ödemek için paramı elime hazırlamış, makine kuyruğunda bekliyorum, sıram gelince de işlemimi yapmaya başlıyorum. Makine, ilgili bölüme yerleştirdiğim parayı alıp saydıktan sonra bir yüzlük lirayı geri verdi. Kabul ettiği miktarı da ekranda yazdı. Paranın sahte olmasına ihtimal vermediğimden, ‘para ekle’ tuşuna dokunarak bir kez daha denedim. Ancak aynı yüzlük gene geri geldi. Kuyrukta bekleyenler de var, makinenin daha fazla zamanını almamak için, “yüz lira noksan olsun” dedim ve geri vermediği parayı kabul etmesi için gerekli tuşa dokundum. Bu kez paramın tamamını geri gönderdi. Aynı işlemi bir kez daha denedikten sonra, yaşlılıktan kaynaklanan kuşku ile arkamdaki vatandaştan yardım istedim. Baştan aynı işlemi tekrar yaptık. Sonuç gene aynı oldu. Bu kez o vatandaş yardım etti ve en baştan denedik. Sonuç başarısızlık.

Bu durumda içeri girip sıra numarası aldım ve sıram gelince de karşımdaki genç memura kartımı verip, hazırladığım parayı da bankonun üstüne koyup durumu anlattım. 4 kez denediğim halde makineden parayı yatıramadığımı söyledim. Genç memur kredi kartı ödemesini kabul edemeyeceklerini, makineden yatırmak zorunda olduğumu söyledi. “Ben bu işi beceremedim, birisi gelsin bana yardım etsin de yatıralım” şeklinde bir istekte bulundum. Bunun için yetkili biriyle görüşmem gerektiğini söyledi.

Buyrun cenaze namazına (1)…

Niye cenaze namazına buyuruyoruz?

Borcumu ödemek için bir yetkiliden yardım dilenmek zorunda kalıyorum da ondan.

Bu tepkimi dile getirmek için, “niye ben yetkiliye başvuruyorum. Sizin iletmeniz gerekmez mi” şeklindeki isteğimi de, çok alıngan bir tavırla geri çevirdi. Konu tartışmaya açılınca bir ara da, bizim sokaklarımızda çokça yaşanan; “omuz attın, yan baktın” türünden çıkan kavgalara davetiye çıkarır gibi oturduğu yerden ayağa da kalktı ve daha sert bir tavırla kendisinin haklı olduğunu ispat etmeye çalıştı. Bu arada güvenlik görevlisi gelip beni kibarca, gönlümü de almaya çalışarak, yetkilinin bulunduğu bölüme götürdü.

Yetkili hanımefendi güler yüzle, gayet kibar bir şekilde, para yatırmak için dilenmek zorunda kaldığım yardımı bana yapma yoluna gitti. Kartımı aldı ve işlemi yapmaya başladı. Bu arada, ayağa kalkıp bana hak ettiğim dersi verememiş olmanın ezikliği içinde, biraz önceki tartıştığım genç memur içeri girdi ve bu kez alttan alarak beni sakinleştirme yolunu denedi. Ama bu arada benim; “ben sana herhangi bir kırıcı ya da incitici söz söylemedim ki, yalnızca yetkiliye sizin bildirmeniz gerekmiyor mu” şeklinde konuştuğumu söyleyince; “ama ses tonunuz yüksekti” dedi.

Buyrun cenaze namazına (2)…

Neyse onunla aramızdaki savaşı barışla sonlandırdıktan sonra işlememizin sonucunu beklerken, aramızda geçen olaylara biraz daha açıklık getirmek için bana yardım edip işlemimi yapmakta olan bayana; “makineniz arızalı, burada benim bir kusurum yok ki” dedim ama hiç beklemediğim bir karşılık aldım: “makine arızalı değil”.

Buyrun cenaze namazına(3)…

Öyle ya bu karşılık sanki bana; “makine arızalı falan değil, sen uyanıklık yapıp kuyrukta beklemeden işlemini burada yaptırmak istiyorsun” gibi suçlama yöneltilmiş gibi geldi. Hemen masanın üzerinde duran parayı kapıp; “lütfen biri gelsin, şu parayı makineden yatıralım” şeklinde kararlı bir tavırla kapıya yöneldim. Sağolsun oradan oturan görevlilerden biri benimle geldi ve makinede yatırmayı 2 kez de onunla denedikten sonra gene başarısızlıkla sonuçlanan girişimimizi içeri bildirdik ve işlemimin yapılması için beklemeye başladım.

Elbette bu arada makinenin arızalı olduğunu söylemek gibi bir gaflette bir kez daha bulunarak 4. Cenaze namazına davetiye çıkartmış oldum. Olaylara baştan sona kadar tanık olan görevlilerden biri  “makine arızalı değil, sizin işleminizi yapmamış olabilir” şeklinde olaya yeni bir boyut kazandırdı.

Buyrun cenaze namazına(4)…

Bu kez de makinenin arızalı olup olmadığı konusu tartışmaya açıldı. Ben, benim işlemimi yapmayan makine bana göre arızalıdır tezini öne sürünce o arkadaş gene kendi tezini savunmaya devam etti. Neyse karakolluk veya hastanelik olmadan işimizi görüp çıktık.

Şimdi olayı baştan sona gözden geçirelim.

Her ne kadar kredi kartı borçlarının ödenmesi makineden yapılıyor olsa bile, o genç memur arkadaş, benim mazeretimi makul bulup, para yatırma işlemini gerçekleştirme yolunu seçseydi böyle bir olay yaşanmayacaktı. Sonra ses tonumun biraz yüksek olmasının fazla üzerinde durmasa gene olay uzamayacaktı.

Ayrıca o kibar hanımefendi de; “makine arızalı değil” diyerek, beni yalan söylemek ya da beceriksizlikle suçlamasaydı olay daha erken kapanacaktı.

En sonunda, konu kapanmak üzereyken bir başka görevlinin; “makine arızalı değil, sizin işleminizi yapmamıştır” deyince bana olayı devam ettirme yolu göründü ama yorulmuştum. Terk-i mücadele kıldım…

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
KÖŞE YAZARLARI

Copyright © 2020 / Fatsa Söz Gazetesi / Tüm hakları saklıdır.