Bu seçimin en çok konuşulan ve daha da konuşulacak olan konusudur Murat Kaçak olayı. Şöyle geriye doğru dönüp bakalım ve bir kez daha hatırlayalım.
Yerel seçime bir yıldan daha fazla bir zaman varken Murat Kaçak MHP Fatsa İlçe Başkanı seçildi ve ortada resmi bir açıklama yokken belediye başkanı adayı gibi yoğun bir çalışma başlattı. Bir yıla yakın gece gündüz demeden gezdi, dolaştı, projelerini anlattı ve Fatsa seçmeninden oy istedi. Daha sonra belediye başkan adaylığı resmen açıklanınca artık değişebileceği düşünülmüyordu. Ancak Cumhur ittifakı gereği Fatsa’da Ak Parti adayı ile seçime ortak girilmesi kararı çıkınca adaylığı geri çekildi.
Murat Kaçak muhakkak çok üzülmüştür ama sonuçta karara saygı duydu ve partisiyle herhangi bir sorun yaşamadan sonucu kabullendi.
Örnekleri var, genellikle bu tür gelişmelerde, İdris Naim Şahin ve Mustafa Sarıgül örneklerinde görüldüğü gibi, aday gösterilmeyenler partisiyle bağlarını koparırken başka bir partiden veya bağımsız olarak aday olup kendisini harcayan eski partisinden intikam alma yoluna giderler.
Murat Kaçak partisinin aldığı kararı olgunlukla karşıladığı gibi aday olarak başlattığı çalışmalarını, kendisinin geri çekilerek yerine gösterilen ittifak adayı için aynı hızla sürdürüyor. Bu çalışmalar kapsamında yerel gazete ziyaretleri çerçevesinde gazetemize de uğrama nezaketini gösterdi.
Ben bu fırsatı değerlendirmek istedim ve onun aday olduğu, adının siyaset ortamlarında çok konuşulduğu günlerde bir abimizin anlattığı bir olay aklıma geldi ve bu olayı kendisine sordum.
Siyaset sahnesinde Mustafa Kemal Çamaş’ın çok yakınında yer alan bir abimizden bir sohbet sırasında; Çamaş’ın ilk seçildiği seçimde, henüz 20’li yaşlarda olan Murat Kaçak’a belediye meclis üyeliği teklifi götürdüğünü, ama Murat Kaçak’ın bu teklifi; “Abi ben MHP’ye gönülden bağlıyım. Günü geldiğinde siyaset arenasında yer almayı düşündüğümde bu partinin çatısı altında hayallerimi gerçekleştirmek isterim” şeklinde reddettiğini dinlemiştim. Samimi sohbet ortamında bu olayı kendisine anlattım ve bir de onun ağzından dinledim.
“Ben o zamanlar çok gençtim ve Milliyetçi Hareket Partisi içinde yer alıyordum” şeklinde başladığı konuşmasını; “1996 yılında Parti yönetimine katıldım. Her ne kadar partilerimiz ayrı olsa da ben Mustafa Çamaş’ı çok severdim. Bana meclis üyeliği teklifi getirdi. Bu teklifi kalabalık bir ortamda yapmıştı. Hatta “Biraz düşün, hemen cevap verme” dedi bana. Aslında benim kararım gayet net olmasına rağmen “Biraz düşüneyim abi” diyerek hemen cevap vermedim. Daha sonra yanına gittim ve “Abi ben Milliyetçi Hareket partisi’ne sevdalıyım. Ben siyasi misyonumu ömrümün sonuna kadar burada devam ettirmek istiyorum. Beni buradan koparma” diyerek teklifini reddettim. O da anlayışla karşıladı. Hatta bana hep “Sakın pes etme. Sen bir gün siyasette bir yere geleceksin, yolundan şaşma” derdi. Tanıtım afişlerimde ve sosyal medya görsellerimde, ‘elbet bir gün’ sözünü kullanmamın nedeni de odur. Ondan etkilenmiştim.” şeklinde tamamladı.
Bir partiye, bir misyona gönülden bağlığın en güzel örneğini sergilemektedir Murat Kaçak. Bu onun hanesine artı değer olarak yazılmıştır diye düşünüyorum. Umarım bunun karşılığını, yani hak ettiği karşılığını ileride alacaktır.
Yolu açık olsun.
“NEDEN KAYBETTİĞİNİZİ, NEDEN AZ OY ALDIĞINIZI BİRDE BENDEN DİNLEYİN!”
31 Mart 2019’da gerçekleşecek olan yerel seçimlerin sonuçları açıkladığında tüm adaylara bu köşedeki satırlardan bir mesajım olacak. Kaybeden adayların neden kaybettiğini ya da kazanan adayların neden az oy aldıklarına yer vereceğim. Sizin göremediğiniz ya da görüpte çözemediğiniz en önemli sorununuzu dile getireceğim. Belki bir sonraki seçimde sizlere ışık tutmuş olurum.