Fatsa Söz Gazetesi / Fatsa'dan Güncel ve Özgün Haberler

Koca Nevşehir Ne Kadar Küçükmüş!

Koca Nevşehir Ne Kadar Küçükmüş!
Engin YARAN( engin.yaran@hotmail.com )
23 Eylül 2019 - 19:36

Muşkara adlı bir köy iken, 18 yüzyılda “Yeni şehir” anlamındaki bugünkü adını alan Nevşehir’i geçtiğimiz günlerde gezme imkânım oldu.

Ailemle birlikte güzel bir yolculuk sonrası vardığımız Özkonak Yeraltı Şehri’nde gezi öncesi kahvaltı yapmak için yer ararken yol kenarında üzüm pekmezi yapan köylüleri gördük. Araçtan inerek kahvaltı yapabileceğimiz bir yer için öneri istedim. Burada karşıma çıkan aile ile aramızda geçen diyaloğu sizlere aktarmak istiyorum;
– Kolay gelsin, buralarda kahvaltı yapabileceğimiz güzel bir yer var mı?
– Asmalı Bahçe var. Orası gayet güzel bir mekândır.
– Ne kadar uzaklıkta buraya?
– Siz nereden geliyorsunuz? Nerelisiniz? Bizim oranın insanına çok benziyorsun…
– Fatsa Ordu’dan geliyoruz.
– Bende Yalıköylüyüm!
Bu konuşmalardan sonra tanışma faslımız geçiyor…

Edip Şen ağabeyimiz Yalıköylü emekli muhasebeci, eşi Emine hanımda emekli bankacı. Emekli olduktan sonra Nevşehir’e yerleşmiş ara sıra Yalıköy’e gelerek yaşamlarının son zamanlarını mutluluk içerinde geçirmenin derdindeler…

Fazla uzatmayayım hayatımın en güzel kahvaltılarından birini yaptım diyebilirim. Kahvaltı için öneri talep ettiğimiz aile Emine – Edip Şen çifti o gün bizi bırakmadılar ve gezi rehberimiz oldular.

Edip ağabey aynı zamanda Bolaman eski Belediye Başkanı Sabri Serdaroğlu’nun da lise zamanlarında sıra arkadaşıymış. Bir selfie çekip sayın başkana gönderdim bakalım tanıyabilecek mi diye… Zor hatırladı. Daha sonra telefon ile görüşünce Edip Şen’in ailesine varana kadar saydı. (Bölgeye o kadar hâkim ki 30 yıl başkanlık yapması kolay değil) Güzel bir buluşmaya da aracılık etmiş oldum.

Cumhuriyet ilkelerine bağlı tam bir Atatürkçü olan Edip ağabey ile akşam yemeğinde de bir araya geldik. O kadar fazla şey konuştuk ki hepsini buraya yazmak mümkün değil. Hayatımda tanıdığım nadir insanlardan birisi. Eğer bir gün yolunuz Nevşehir Özkonak’a düşerse oralarda bir Yalıköy’lü ağabeyimizin olduğunu unutmayın.


ESKİLER NEDEN ÖTEKİLEŞTİRİLİR?
Her ne kadar tabelada 100 bin üzeri nüfusa sahip olsa da, Fatsa o kadar büyük bir yer değil, herkes herkesi bir şekilde tanıyor… Fatsa küçük yerdir. Bu tür küçük yerlerde bazı meslekleri icra etmek zordur. Kendi mesleğimin zorluklarını bu sütunlardan sizlere aktarmıştım. Gazetecilik yapmak ne kadar zor ise siyaset yapmakta o kadar zordur bu tarz yerlerde. Çünkü muhakkak bir tarafı kırmak zorunda kalırsınız.

Siyasi partilerin Fatsa temsilcileri nedense kendi partilerine gönül vermiş olan insanları da kırıyorlar buna anlam veremiyorum. Siyasetin işleyişi böylemidir bilemem. Naçizane bir konuya değinerek Fatsa’da siyasi partilerin başkanlarına seslenmek istiyorum. Geçmiş dönemlerde görev yapmış yönetim kurulu üyelerinizi küstürmeyin. Siz o makamda paranızı en önemlisi zamanınızı harcıyorsunuz ya… Çocuğunuzun, eşinizin, annenizin, babanızın ne bileyim kardeşiniz ve ya herhangi bir akrabanızın sizinle geçirmesi gereken zamanınızı oraya harcıyorsunuz ya… İşte sizden önce ki insanlarda burada fazlasıyla zaman harcadı. O insanlara çok görmeyin ahde vefayı… Sadece başkanların değil, en pasif görevlerde bulunmuş yönetim kurulu üyelerini arada ziyaret ederek gönüllerini alın. Basit bir şilt hazırlayın. Gönül alın ki, ileride sizin de gönlünüzü alacak birileri çıksın. Kaderine terk ettiğiniz insanların durumuna gelmeniz çok uzak değil benden uyarması…


DANIŞMAN FAKTÖRÜ
Geçtiğimiz günlerde işyerimize gelerek abone olduğu gazetesini almak isteyen Fatsa Devlet Hastanesi eski başhekimlerinden Dr. Alaeddin Arıkan, bana sitemde bulundu. (Beni tanımıyor ama yazılarımı takip etmiş) Sevgili hocamız bana aynen şunları aktardı; “3. sayfada yazan köşe yazarınızın yazdıklarını çok beğeniyorum. Her sayınızı takip ediyor ve gazetenin her bir satırını dikkatlice okuyorum. O yazarınız seçim öncesi bir yazı yazmıştı. Seçimi kaybeden adayların neden kaybettiklerini birde ondan dinlememizi yazmıştı. O yazının devamı gelmedi. Sorar mısınız kendisine neden yazmadığını?”

O esnada sessiz kalarak, “Ben yazarımıza ulaşır sorarım hocam” dedim ama bir yandan da şaşkın bir şekilde yüzüne bakıyorum. Acaba şaka mı yapıyor diye… Hoca gayet ciddi. İlk defa böyle bir tepki ile karşılaşınca buradan o yazının devamını yazmak farz oldu. O gün bu satırları gündeme getirmeme nedenim seçim kızgınlığında yanlış anlaşılmamak içindi fakat artık bir sakınca duymuyorum. Özellikle sevgili hocamın uyarısı sonrasında… Ben belediye başkanlığına aday olsam ilk önce iyi bir danışman ile çalışmak için anlaşma yapardım. Siyasilerin en önemli eksiği kendilerini bulunmaz bir ‘Hint Kumaşı’ gibi görmesidir. Kendisini uyaran hiç kimseyi dikkate almazlar. Çünkü seçimi kazandıklarını düşünürler. Unutulmasın ki adaylar ya parti tabanı sayesinde ya da iyi bir danışman sayesinde seçimi kazanırlar. Parti tabanınız yoksa iyi bir danışmana ihtiyacınız var demektir. Tabanınız var ve iyi bir danışmanınız varsa kaybetmeniz zaten zordur. İyi bir grafikçi, iyi bir sunucu, iyi bir yazar, iyi bir gazeteci, iyi bir modacı gibi ekibini oluşturacak bir danışman, adayların seçimde daha fazla oy alınmasını sağlar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yetenekli olabilir ama unutulmasın ki çok iyi bir danışmana sahip. Halka nasıl yaklaşması gerektiğini kendisine anlatan, programlarını düzenleyen, toplantılarda konuşmalarını yazan, TV programlarında nasıl davranması gerektiğini anlatan ekibinin başında güvendiği bir danışmana sahip. Seçim almak isteyen adayın önce iyi bir danışman ile yola çıkması gerektiğini düşünüyorum.

Sağlıcakla kalın.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
KÖŞE YAZARLARI

Copyright © 2020 / Fatsa Söz Gazetesi / Tüm hakları saklıdır.