Fatsa Söz Gazetesi / Fatsa'dan Güncel ve Özgün Haberler

SALYANGOZ TOPLAYANLAR BURADA MI?

SALYANGOZ TOPLAYANLAR BURADA MI?
Haluk Ekiz( halukekiz@gmail.com )
11 Şubat 2022 - 21:54

“Farkında olmadan, çok küçükten ticaretle tanışan nesildik biz.
Hatırlayın o günleri.
Elimizden alınmayan iki kazanç vardı.
Biri fındık başak parası, diğeri ise SALYANGOZ satışı.
Bu ikisi çok emek harcayarak kazandığımız paraydı.
Kimi yerde hep SÜLÜK olarak bildiğimiz, Salyangoz ismini sosyetik bulduğumuz bu canlılardan öğrendik biz KAZANCI ve MADDİYATIN verdiği huzuru.
Genellikle Mart aylarında çıkarlardı ortaya. Hele de hava yağmurluysa çok severlerdi dolaşmayı.
Tarla ve bahçeleri ayıran( PEY denilen ) taş duvarların aralardan çıkarlar, yulaf tarlalarının yeşilliklerinden yemeye bayılırlardı.( o zamanki bilinen adıyla GÖĞLÜK)
Antenlerini açıp gezerken sırtına dokunan iki parmağı hissettiklerinde hemen geriye yumulurlar, biraz hoyratça tutarak çektiğimizde bir güvenlik alarmı olarak FIŞIRTI sesiyle köpük çıkarırlardı.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar bizim çantaya girmekten kurtulamazlardı.
Gündüz topladığımız SÜLÜKLERİ bir tenekede biriktirir üzerine de tahta kapak koyardık.
Bazen sabahları tenekenin dışına yapışmış veya kaçıp gitmiş sülüklerin bıraktığı BOŞ TENEKEYİ görünce deliye dönerdik.
Bu durum üzüntü verici olsa da, bize ÖNLEM ALMAYI, MALIMIZA SAHİP ÇIKMAYI öğretirdi.
Bu işin bir de GECE MESAİSİ vardı.
Bunun için, cam şişelerden FARFAR dediğimiz FENER yapardık.
GAZYAĞInın çok kullanıldığı o yıllarda, şişeyi doldurur, içine eski fanilamızdan FİTİL yapar, kıvıra kıvıra şişeye sokardık.
Gazyağını emen fanila, fitil görevi yapar ve bize bir kaç saat ışık olurdu.
Bazen erken biten gazın yüzünden eve geriye zifiri karanlıkta geldiğimiz çok olmuştur.
FARFARIN tek sıkıntısı, gaz kokusu genzi yakar ve yorulan kolumuz yüzünden el değiştirirken, yüzümüze bulaşan simsiyah isi gören evdekilere gülme malzemesi çıkardı.
Bolaman havzasında olanlar iyi bilir, KORUCUNUN AHMET DAYI vardı. Sülüklerimizi o satın alırdı.
O dönemler teraziyi bilmeyen bizler, Ahmet dayının elindeki sarı metalden yapma el kantarının yayına bakar ve ondan önce sülüğün kaç kilo geldiğini görmeye çalışırdık.
Bunun iki nedeni vardı. Alıcıya güvenmemek ve kazancı hesaplamak.
Ahmet dayıya önce fiyat sorardık.
Güya aklımız sıra, kaça alırsa alsın AZ bulup fiyat yükseltmesi için BLÖF yapmayı çok önceleri öğrendik biz.
Sanki başka alıcı varmış gibi, yaptığımızın farkında olmadan Ahmet dayının değiştirmediği fiyatıyla satmaya razı olurduk.
O yıllarda HİLE yapmayı öğrenenler de vardı. Boş sülüklerin içini çamurla doldurup Ahmet dayıyı kandıranlar, bu hünerlerini (!) anlatıp zevk alırlardı.
Ama asıl kendilerini kandırdıklarını çok geç öğrenmişlerdir.
Ahmet dayının verdiği paranın tadı, günümüzdeki paraların hiç birinde yok.
Güzel günlerdi, Her türlü maddi sıkıntıların çekildiği yıllar olmasına rağmen çok aşırı MUTLUYDUK.
Hal böyleyken bu günkü yaşantımız geçmişten kat kat üstün olduğu halde, o yılların huzurunu neden yakalayamadığımızın cevabını bilen varsa bizi aydınlatsın.
Herkese Selam,
Herkese Saygı.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
KÖŞE YAZARLARI

Copyright © 2020 / Fatsa Söz Gazetesi / Tüm hakları saklıdır.